Halid bin Velid der ki: Velid’den mektup aldım.
Okuyunca, sevinip bir hayli duygulandım.
Artık yegane arzum, o Servere gitmekti.
Huzurunda diz çöküp, Ona iman etmekti.
Düştüm bu iştiyakla Medine yollarına.
Uğradım Osman ibni Talha’nın da yanına.
O da iman etmeyi çok istiyormuş meğer.
İkimiz, seher vakti, yola çıktık beraber.
Az sonra karşılaştık hem de Amr bin As ile.
O da, aynı maksatla, gidiyormuş Resule.
Yolda ilerledikçe, bu arzum fazlalaştı.
Medine’ye varınca, had safhaya ulaştı.
En güzel elbisemi giyinip hazırlandım.
Sonra, Resulullahın olduğu yere vardım.
Sevinç ve heyecanla girince yanlarına,
O, güler yüzü ile, bir nazar etti bana.
Huzurunda oturup, hürmetle verdim selam.
Baktım, gülümsüyordu Resul aleyhisselam.
Dedim: (Ya Resulallah, ederim ki şehadet,
Allah birdir, sen Onun Peygamberisin elbet.)
Buyurdu ki: (Rabbime olsun ki hamd ve sena,
Bu saadet yolunu gösteren Odur sana.)
Dedim: (Ya Resulallah dua buyurunuz da,
Affetsin Hak teâlâ beni huzurunuzda.)
Buyurdu: (Öyle üstün dindir ki İslamiyet,
Önceki günahları tamamen siler elbet.)
Osman bin Talha ile Amr bin As da aynı gün,
İmanla şereflendi huzurunda Resulün.
Böylelikle Mekke’nin en güçlü, en sevilen,
Ve gözünü budaktan asla esirgemeyen,
Üç namlı pehlivanı, Resulün huzurunda,
Sahabe-i güzinden oldular en sonunda.
Buna, sahabiler de çok memnun olmuşlardı.
Ve bunu, tekbirlerle açığa vurmuşlardı.
Badema bu yiğitler, din ve Allah yolunda,
Gayret edeceklerdi, Resulullah uğrunda.
Hicretin sekizinci yılında Fahr-i âlem,
Bazı hükümdarlara, mektup gönderirdi hem.
İslam’a davet için, Fahr-i kâinat yine,
Bir mektup yazdırmıştı Busra’nın hakimine.
Haris adlı sahabi, Resulün mektubunu,
Alarak, sürat ile tuttu Mute yolunu.
Mute’ye yaklaşınca nihayet bu bahtiyar,
Hıristiyan askerler onu tutukladılar.
Şurahbil bin Amr idi, o zaman Şam valisi.
Alçakça şehid etti o hazret-i Haris’i.
Onun şehadetini işitince o Server,
Bu haksız harekete pek fazla üzüldüler.
Ve hemen Eshabını toplayıp huzuruna,
Buyurdu ki: (Bir bölük çıksın Mute yoluna.
Zira rumlar, Haris’in akıtmıştır kanını.
Alalım kâfirlerden bunun intikamını.)
Allah’ın Sevgilisi böyle emrettiğinden,
Üçbin adet mücahit, toplandı o gün hemen. |