Bayezid-i Bistami hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir gün, çamurlu bir yoldan yürüyordu.
Bir ara ayağı kayıp tam düÅŸecekti ki, bir duvara tutunup, düÅŸmekten zor kurtuldu.
Ve hemen o duvarın sahibi zatı bulup;
- KardeÅŸim, düÅŸmemek için senin duvarına tutundum. Zannederim, bir miktar toprak düÅŸmüÅŸtür üzerinden. Hakkını helal et, buyurdu.
Adam mecusi imiÅŸ meÄŸer.
Çok hayrete düÅŸürdü, onu bu kelimeler.
- Sizin dininiz bu kadar hassas mıdır? diye sordu.
Büyük Veli;
- Elbette, İslam’da kul hakkı var, buyurdu.
- Kul hakkı mı?
- Evet. Bu gün helallaÅŸmazsak, yarın mahÅŸer gününde ödemek çok zor olur.
- Canım bu kadarcık ÅŸeyden ne çıkar?
- Olsun. Rabbimiz, her günahı affetse de kul hakkını affetmez. Onun için mutlaka helal etmelisin.
Adam durdu, düÅŸündü.
Kalbine, hidayet nurları dolmaya başladı ve;
- Ben hakkımı helal ettim, dedi. Sen de, İslamiyet’i öÄŸret bana.
Ve kelime-i şehadet yankılandı odada.
Tövbede acele edin!
Bir gün nasihat istediler.
- Bir günah iÅŸlediÄŸinizde acele tövbe edin, buyurdu.
Sordular:
- Geçim darlığı için ne tavsiye edersiniz efendim?
Cevap aynıydı:
- Tövbe edin!
Bir başkası sordu;
- ÇocuÄŸumuz olmuyor. Ne yapalım efendim?
- Töbe istiÄŸfar edin.
Adam şaşırdı:
- Çocuk için mi tövbe edelim?
- Evet, Tövbe istiÄŸfar, her kapının anahtarıdır.
|