Bir gün Ali bin Åžihab hazretleri “rahmetullahi aleyh”;
- KardeÅŸlerim, mühim olan, çok ibadet deÄŸildir, buyurdu.
- Ya nedir efendim? dediler.
- Günahlardan sakınmak, daha mühimdir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Hak teâlâ indinde kıymetli olmak isteyenin, haramlardan kaçması lazımdır.
Biraz dinlenseydiniz
Ömrünün sonlarında hacca gitti bu zat.
Dönünce, hiç dinlenmeden hizmete baÅŸladı.
Sevdikleri;
- Uzak yoldan geldiniz. Birkaç gün dinlenseydiniz efendim, dediler.
Cevaben;
- Biz dünyaya dinlenmeye gelmedik, buyurdu. Bize, çalışmayı emretti Rabbimiz.
Ve ilave etti:
- Vakit, keskin bir kılıç gibidir. İyi kullanılırsa, insan faydasını görür.
Topal bir merkep ile
Hac'dan sonra, aÄŸlaması çoÄŸaldı.
Gözünden akan yaÅŸlar, yüzünü ıslatırdı.
Bir gün sevdiklerine, önceki Velilerin “rahmetullahi aleyhim” menkıbelerini anlattı.
Sonra, derin bir nefes aldı.
O Velileri kastederek;
- O güzel insanlar, güzel atlara binip kafilelerle gittiler. Bizse topal bir merkeple onları takib etmeye çalışıyoruz, buyurdu.
Toprak çürütmez
OÄŸlu naklediyor:
Babam Ali bin Åžihab;
- Helalden yiyiniz. Toprak, helalle beslenen vücudu çürütmez, derdi.
Ancak bazıları itiraz eder,
- Toprak, yalnız Peygamberi “aleyhisselam” ve Sıddîkları çürütmez, derlerdi.
Babamın vefatından yirmi sene geçti.
Bu mevzu gündeme geldi yine.
Bunun doÄŸruluÄŸunu görmek için, gidip babamın mezarını açtılar.
Hiç çürümemiÅŸti.
|