Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > Ölülerin kaçırdığı fırsat şimdi bizim elimizde > Helal lokma yemeli
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Helal lokma yemeli

Abdülvehhab-ı Şarani hazretleri “rahmetullahi aleyh” şöyle anlatıyor:

Bir yaz günüydü.
Bir Allah dostunu ziyarete gitmiştim.

O zamanlar henüz gençtim. Yanına girince, selam verdim.
Selamımı aldı.

Sonra yüzüme bakıp sordu:
- Adın nedir?
- Abdülvehhab efendim.

- Abdülvehhab mı? Ben de yıllardır seni görmek istiyordum. İyi ki geldin, buyurdu.

Sonra kalkıp kucakladı beni.
Ve elimi tutup öyle sıktı ki, sanki mengeneye sıkışmıştı elim.

Bunu neye borçlusunuz?

Merakla sordum:
- Çok büyük kuvvete sahipsiniz efendim. Halbuki yaşlısınız da. Bunu neye borçlusunuz?

- Bak evlat, dedi. Bu kuvvet, tâ gençliğimden beri aynıdır. Bunu helal yemeye borçluyum.

- Yaşınız kaç hocam?
- Yüzkırküç yaşındayım. Ama haramdan tek bir lokma girmedi kursağıma.

Nasihat istedim kendisinden.
- Âh oğlum, dedi. Bu zamanda kötü olmuş insanlar. Helal-haram demeden, ne bulsa yiyorlar. İnsanlar arasından sevgi kalmamış. Haramlar, âdet olmuş.

Önce ilmihalini öğren

Şöyle devam etti:
- Bir bela karşısında, tevekkül yok. Sabır yok. Dinin emirlerine karşı sanki kör ve sağır olmuşlar.

Sordum:
- İyi insan nasıl olur efendim?

Buyurdu ki:
- İyi insan en önce ilmihalini öğrenir. Sonra bu öğrendiklerine göre amel eder. Günah işlerse, üzülür, kalbi yanar. Artık onu unutmaz tâ ölünceye kadar.

Ve ekledi:
- Bir iyi iş yapsa, kusurlu, noksan bulur. Ve artık onu hatırlamaz, unutur.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
25.04.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı