Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > Ey insan, kibirlenecek neyin var? > Dediğin doğruysa
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Dediğin doğruysa

Birisi, Zeynel Abidin Ali hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” gıybetini yapmıştı.

Bunu öğrenince o kimsenin evine gidip;
- Hakkımda bazı şeyler söylediğini işittim. Dediklerin doğruysa, ben tövbe ediyorum. Rabbim beni affetsin. Yok eğer yalansa, Allah seni affetsin, buyurdu.

Bir devesi vardı ki, kamçısız gidiyor, üzerine bineni hiç incitmiyordu.
Bu zat vefat edince, bir hüzün çöktü deveye.

Doğruca kabrine gidip göğsünü koydu kabrin üzerine.
Uzun uzun inledi.

Onu, mezar başından ayırmak istediler.
Ama kalkmadı bir türlü.

Tekrar uğraşıyorlardı ki, oğlu Muhammed Bakır hazretleri;
- Bırakınız! buyurdu. Madem ki babam öldü, bu da yaşamaz artık.

O halde bıraktılar.
Üç gün sonra geldiklerinde, ölmüş buldular deveyi o kabrin yanında.

İstesek açarız

Bir gün de, iftiraya uğrayıp, elleri kelepçeli Medine'den Bağdat'a götürüyorlardı bu mübarek zatı.

İmam-ı Zühri, Onu bu halde görünce çok üzülüp;
- Keşke sizin yerinizde ben olsaydım da benim ellerime kelepçe vursalardı, dedi.

Ona cevaben;
- Ey Zühri, bu, bize zor gelmez. İstesek, açar kurtuluruz bu kelepçeden, buyurdu.

Ve bir hamlede açtı ellerindeki kelepçeyi.

Sonra tekrar taktı ve;
- Bu, kulların cezasıdır, bize eza vermez, buyurdu.

Ve ekledi:
- Asıl zor olanı, Allahü teâlânın vereceği cezadır ki, dünya cezasından kat kat fazladır.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
28.03.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı