Hazret-i Berk’ten “rahmetullahi aleyh”, bir gün nasihat istediler.
- Ey insanlar, gaflet etmeyin ve tövbeyi geciktirmeyin, buyurdu. Sonra tövbe ederim derseniz, nasib olmayabilir.

- Neden efendim? dediler.
Çünkü ecel daha önce gelebilir, buyurdu.

Şöyle devam etti:
- Hayırlı işleri sonraya bırakmayın ki, ölünce çok pişmanlık çekersiniz. Nitekim Peygamber efendimiz “aleyhisselam”; “Sonra yaparım diyenler, ziyan etti” buyuruyor.

Şöyle bitirdi:
- Aklı olan, henüz ecel gelmeden ölüm ve ahirete hazırlanır. Bilir ki dünya fani, ahiret ebedidir. Ahiret için gayret gösterir.

Müminin alameti

Bir günkü sohbetinde de;
- Müminin alameti ikidir, buyurdu. Birincisi, küfrü ve kâfirleri sevmez. İkincisi de, ibadetler kolay ve zevkli gelir.

Ve ekledi:
- Müslüman ne kadar ibadet etse de, tövbe ve istiğfarı elden bırakmamalıdır.
- Neden efendim? dediler.

- Çünkü büyüklerimiz; “Amel et, peşinden istiğfar et!” buyurmuşlardır. Tövbe istiğfar edene, cenâb-ı Hak her kapıyı açar. Kur’an-ı kerimde mealen; “İstiğfar ederseniz, imdadınıza yetişirim” buyuruluyor.

Ömür boşa geçiyor

Bir gün de;
- Kardeşlerim, kıymetli ömrümüz, günah işlemekle, kusur kabahat yapmakla, yanılmakla geçip gidiyor, buyurdu. Kıymetli vakitlerimizi fuzuli şeylerle heba ediyoruz.

- Ne tavsiye edersiniz efendim? dediler.
- Çok tövbe edelim, buyurdu. Hiç kimse tövbeden kurtulamaz.

- Hiç kimse mi efendim?
- Evet. Peygamberler “aleyhimüsselam” bile tövbe ederlerdi.