Muhammed Masum Faruki hazretleri “rahmetullahi aleyh” zamanında bir genç vardı ki, zaman zaman gelirdi bu büyük Veli’nin sohbetine.
Zira seviyordu bu zatı.
Ancak güzel bir kız gördü günün birinde.
Gönülden âşık oldu ona.
Ve gelmez oldu sohbetlere artık.
Çünkü kızı düÅŸünüyordu gece gündüz.
Onu bir daha görmenin hesaplarını yapıyordu sadece.
Muhammed Masum hazretleri onu göremeyince;
- Falan genç görünmüyor, neden acaba? diye sordu talebeye.
Utancından gelemiyormuş
Cevaben;
- Efendim, o bir kıza âşık olmuÅŸ, dediler. Onun için utancından gelemiyormuÅŸ huzurunuza.
Biriyle o genci çağırtıp;
- Evladım, gönül, sırf Allahü teâlâya aittir, buyurdu. Bir kalb Allah’tan baÅŸkasına tutulmuÅŸsa yıkılmış demektir.
Bu söz, tesir etti gence.
Kalbi deÄŸiÅŸti birden.
Kıza olan sevgisi silinip, Allah sevgisi doldu kalbine.
Kızı da unutmuştu, her şeyi de.
Kendini de unuttu hatta.
Çok yüksek makamlara yükseldi tasavvufta.
İçen, ÅŸifa bulur
Bu zat bir gün;
- İslamiyet, faydalı ilaç gibidir, buyurdu. Kim içerse ÅŸifa bulur. İslam’ın emirlerine inanarak uyanlar, dünyada da faydasına kavuÅŸurlar, ahirette de.
Ve ekledi:
- İnanmadan uyanlar da, uydukları nisbette, yalnız dünyada faydasını görürler. Ama ahirette ellerine bir ÅŸey geçmez.
Ve izah etti:
- Çünkü Cennete girmek, ancak doÄŸru iman ile mümkündür.
|