İmam-ı Rabbani hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” bir akrabası vardı.
Uzun zaman talebe olamadı bu büyük Veli’ye.
BüyüklüÄŸüne inanamıyordu bir türlü.
İnsanların akın akın Ona gittiklerini görüyordu.
Ama yine de karar veremiyordu Ona tâbi olmaya.
Bir gün;
“Acaba İmam-ı Rabbani hazretlerinin yolu nasıldır?” diye düÅŸündü kendi kendine.
Ve yarın gidip bunu kendisinden öÄŸreneyim diye karar verdi.
Ve yattı o akşam.
Rüyasında, bir su kenarında buldu kendini.
İmam-ı Rabbani hazretleri de suyun öbür yakasındaydı.
Onu görünce çok duygulandı.
Sürur ve sevincinden aÄŸlamaya baÅŸladı.
Haydi gel, gel!
Hazret-i İmam da ona bakıp;
- Haydi gel, gel! Bizim yolumuz pek iyi ve güzeldir! diye seslendi.
Ve ekledi:
- Sen de seveceksin!
O bu sesi duyunca, kalbine bir hâl oldu.
Allah! Allah! Allah! diye zikretmeye başladı o anda.
Ve uyandı.
Gördü ki, kalbi Allah, Allah! diye zikrediyor.
Gönlü, İmam-ı Rabbani hazretlerinin aÅŸkıyla yanıyordu.
Kendi kendine;
“Sohbetine gitmeden kalbim zikretmeye baÅŸladı. Demek ki Onun yolu gerçekten güzel” diye düÅŸündü.
Ve koÅŸtu mübarek huzuruna.
O içeri girince, büyük Veli;
- Evet, yolumuz güzeldir, buyurdu. BeÄŸendin mi?
Elerine sarılıp hürmetle öptü.
Bir daha da ayrılmadı yanından.
|