Muhammed Masum Faruki hazretleri “kuddise sirruh”, Evliyayı kiramın en büyüklerindendir.
İmam-ı Rabbani hazretlerinin “kuddise sirruh” oÄŸludur kendisi.
Yaşı onaltı iken, büyük bir âlim oldu.
GeçmiÅŸ Evliyaların, bir ömür harcıyarak kazandığı ÅŸeylere, o yaÅŸta kavuÅŸtu.
Ve tasavvufta çok yükseldi.
Öyle ki, bütün alem Onun feyizleriyle nurlandı o devirde.
Tasavvufun en yüksek noktasına çıkınca, mübarek babası Onu hususi odasına çağırıp;
- Evladım, bizim dünyadan gitmemiz yaklaşıyor. Mahlukat, yüzlerini benden sana dönüyor, buyurdu.
Ve ekledi:
- Öyle görüyorum ki, bundan sonra bütün dünyaya, feyiz ve nur senin vasıtanla yayılacak artık.
O bu sözleri duyunca kalbi parçalandı birden.
YaÅŸla doldu gözleri.
Babası Onu böyle görünce;
- Üzülme, buyurdu. Daha o günlere var.
Ama günler çabuk geçti.
Ve mübarek pederi göçtü bu dünyadan.
Onun bir nazarıyla
Hak âşıkları akın akın Ona geliyordu artık.
Zira ilim ve feyz Ondan yayılıyordu bütün cihana.
RüÅŸdü ve hidayeti öyle çok yayıldı ki, dokuzyüzbini aÅŸmıştı talebesi.
Bunların içinde yüzkırkbini Evliyalığa yükselmiÅŸti.
Bunların yedi bin tanesine de, baÅŸkalarını yetiÅŸtirmek üzere İcazet-i mutlaka vermiÅŸti.
Onlar da, aldıkları feyzleri gittikleri yerlere saçtılar.
Velhasıl bu zatın huzuruna gelenler, bir ayda, hatta bir haftada, hatta bir tek nazarıyla Evliya olurlardı.
Bunlardan biri de, Murad-ı Münzevi hazretleridir ki, İstanbul’daki en büyük üç Evliyadan biridir kendisi.
|