İsmi, Abdülhakim-i Siyalkuti olan, bir,
İslam alimi var ki, hem büyük bir velidir.
Allah adamlarından olan bu mübarek zat,
Bir günkü sohbetinde, ÅŸöyle etti nasihat:
(Dünya ve ahirette saadete kavuÅŸmak,
Günah olan iÅŸlerden kaçmakla olur ancak.
Zira kim, hiç önem ve ehemmiyet vermeden,
Günahları iÅŸlerse, imanı gider elden.
Hatta ibadet yapmak ve günahtan sakınmak,
Lazım deÄŸil diyen de, küfre düÅŸer muhakkak.
Bir gün de buyurdu ki: (Allahü teâlânın,
Emir ve yasağına uymalıdır bihakkın.
Resulün bildirdiÄŸi farzlardan, haramlardan,
Birine inanmayan, imandan çıkar o an.
Ve mesela günah ve haramsa bir ÅŸey eÄŸer,
Ona, (Ne güzel!) deyip beÄŸenen, küfre girer.
Küçük günaha devam, olur hem büyük günah.
Büyükte ısrar ise, küfür olur mâzallah.)
Bir gün, bu büyük zatın biri geldi yanına.
(Çok zenginim) deyince, nasihat etti ona.
Buyurdu ki: (Zenginlik, hiç mühim deÄŸil elbet.
Zira sırf zenginlikle gelmez kula saadet.
Mühim olan, parayı nereden kazandınız?
Ve onu, nerelere ve nasıl sarf ettiniz?
Haram yiyen bir kimse, doksanbin hacca gitse,
Sonunda, Cehenneme düÅŸebilir o kimse.
Ve kılsa da o kişi, doksanbin rekat namaz,
Yine de Cehennemden kendini kurtaramaz.
Zira eÄŸer haramla beslenirse bir beden,
Hiç sevap kazanamaz yaptığı ibadetten.
Farz borcu ödense de, verilmez asla sevap.
Hatta tövbe etmezse, çekebilir çok azap.)
|