Abdülvehhab Buhari, faziletli, büyük zat.
Bir günkü sohbetinde, ÅŸöyle etti nasihat:
(Ehl-i sünnet üzere inanan bir Müslüman,
Dünya ve ahirette huzurludur her zaman.
Nitekim Hak teâlâ, Kur’an-ı keriminde,
Buyurdu: (Din İslam’dır Hak teâlâ indinde.)
Bu gün İslamiyet’in dışında olan dinler,
Hak katında, makbul ve muteber değildirler.
Zira İncil ve Tevrat, tahrif edilmişlerdir.
Papazlar tarafından değiştirilmişlerdir.
Doğru olsalar bile, İslamiyet geleli,
Yine bu kitapların kalmadı hükümleri.
Bugün makbul olan din, yalnız İslamiyet’tir.
Bu dine mensub olmak, en yüce bir nimettir.
Bir insanın Müslüman olabilmesi için,
Önce iman etmesi lazımdır o kiÅŸinin.
Ehl-i sünnet üzere bir iman ve itikat,
Müslüman olmak için gereklidir, yani ÅŸart.
Sonra, Hak teâlânın emirlerini, bir bir,
ÖÄŸrenip, ona göre amel eylemelidir.
Yine Resulullahın getirdiği ne varsa,
Hepsini beÄŸenmek de, çok mühimdir bilhassa.
Resulün sözlerinden birini beÄŸenmemek,
Yahut doÄŸruluÄŸunda, bir an ÅŸüphe eylemek,
Mâzallah imanını götürür o kiÅŸinin.
Buna çok dikkat etmek lazımdır bunun için.
Ufak bir ÅŸüpheyi de götürmez çünkü iman.
Müslümanın imanı, kaya gibidir her an.
Åžüphe hasıl olursa, bir âlime sorarak,
Hemen kurtulmalıdır ÅŸüpheden tam olarak.
EÄŸer gideremezse o ÅŸüphesini hemen,
Büyük iman nimeti çıkabilir elinden.
İmandan mahrum kişi, en talihsiz insandır.
Çünkü o, Cehennemde ebedi yanacaktır.
Ey mümin, imanını koru ki ÅŸimdi sen de,
Ebedi yanmayasın Cehennem ateşinde.)
Bir gün de buyurdu ki: (Dikkat et ey Müslüman!
İmanını kaybetmek, çok kolaydır bu zaman.
Dinin tazim ettiÄŸi bir ÅŸeyi tahkir etmek,
Yahut tahkir ettiÄŸi ÅŸeyi tazim eylemek,
Küfr-i hükmi olur ki, mâzallah o Müslüman,
Kaybeder imanını böyle söylediÄŸi an.
Hatta namaz kılsa ve yapsa her ibadeti,
Hak teâlâ indinde, olmaz artık kıymeti.
Hatta geceleri de, kalkıp etse ibadet,
AÄŸlayıp, gözlerinden yaÅŸ dökse de begayet,
Bunların hiç birini beÄŸenmez yine Allah.
Çünkü o, imanını kaybetmiÅŸtir mâzallah.)
|