Halk İmam-ı Cafer’e ÅŸunu sual ettiler:
(Allah, neden faizi haram kıldı?) dediler.
Dedi: (Helal olsaydı, o vakit çoÄŸu insan,
Yapmazdı başkasına bir iyilik ve ihsan.
Yahut da, bir iyilik yapılsaydı da, fakat,
Muhakkak beklenirdi bir karşılık, menfaat.)
Buyurdu ki: (Ey oÄŸlum, bir Müslümana ait,
HoÅŸ olmayan, herhangi bir ÅŸey duyduÄŸun vakit,
Birden, yetmiÅŸe kadar özür kapısı ara.
Yine de hiç su-i zan etme Müslümanlara.
Hiç bir özür kapısı bulamazsan eÄŸer ki,
De ki: BilemediÄŸim bir ÅŸey var elbette ki.
Bir söz iÅŸittiÄŸinde bir mümin kardeÅŸinden,
Manasını bilmezsen, iyiye yor içinden.
Hatta öyle iyiye yor ki onu ey oÄŸlum,
Artık kabil olmasın, ondan iyi bir yorum.
Bir günah yaptığında, hemen eyle istiÄŸfar.
Helake sebep olur, günahta inat, ısrar.
Hatta geçim darlığın var ise, bunun için,
Çok istiÄŸfar eyle ki, rahatlasın geçimin.
Evlatların çoÄŸalsın istiyorsan sen ÅŸayet,
Daha çok, yeÅŸil sebze yemeÄŸe eyle gayret.
Namaz, ruhun gıdası, kalblerin şifasıdır.
DoÄŸru olan bir hac da, güçsüzün cihadıdır.
Hiç ibadet yapmadan karşılık bekleyenler,
Hiç yayı olmaksızın, ok atana benzerler.
Çok sadaka verenin, rızkı dahi çok olur.
Zekat vermek ile de, mal zarardan korunur.
Düzenli hayat sürmek, yarısıdır geçimin.
İyi ahlak, aklını gösterir bir kiÅŸinin.
Musibet zamanında, dizini döven insan,
Mahrum kalır, o derdin ecir ve sevabından.
Takvadan daha üstün azık yoktur, olamaz.
İnsana, cahillikten zararlı düÅŸman olmaz.
Tövbeyi geciktirmek, bir nevi kibretmektir.
Yani Allah'a karşı, mağrur olmak demektir.
Bir kul, günahlarından, eÄŸer utanmıyorsa,
İnsanları incitip, hiç piÅŸman olmuyorsa,
Tenhada korkmuyorsa Rabbinden bir kul ÅŸayet,
Ondan daha hayırsız bir kimse olmaz elbet.)
Yine bir gün, oÄŸluna buyurdu ki: (Evladım!
Dinimizin dışına, sakın çıkma bir adım.
Rızkına razı olan, kimseye muhtaç olmaz.
BaÅŸkasının malında gözü olan, hiç doymaz.
Kendi kusurlarını göremeyen kimseler,
Her an huzursuz olup, rahata eremezler.
Kim bir kuyu kazarsa, bir mümin kardeÅŸine,
Çok zaman, ondan evvel, kendi düÅŸer içine.
İnsanlara kızmaktan, çok sakın, eyle hazer.
Aksi halde, sana da kızar başka kimseler.)
|