Ebu Bekr-i Verrak ki, âlim ve evliyadan.
Pek fazla korkuyordu Allahü teâlâdan.
Hazret-i Hızır ile çok isterdi görüÅŸmek.
Ve her gün, âdetiydi, kabir ziyaret etmek.
Bir cüz Kur'an okurdu, her gün gidip gelirken.
Yine ziyaret için, çıktı bir gün evinden.
Giderken bir ihtiyar, kendine görünerek,
Dedi ki: (İster misin benimle sohbet etmek?)
Onun bu teklifine, (Peki) dedi gönülden.
Zira çok sevimliydi, nur akardı yüzünden.
O kimseyle ziyaret ettiler kabirleri.
Ve yine konuÅŸarak döndüler eve geri.
Ayrılırken, yaşlı zat dedi: (Ey biraderim!
Çok görmek istediÄŸin o Hızır, iÅŸte benim.
Beni gördün ve lakin çok meÅŸgul ettim seni.
Zira okuyamadın bugün Kur'an dersini.
Zararı bu olursa Hızır ile sohbetin,
DüÅŸün fenalığını malayani sözlerin.)
Bir oÄŸlu var idi ki, temiz ve hoÅŸtu hali.
Mektebe gönderdi ki, öÄŸrensin ilmihali.
Bu çocuÄŸu, bir akÅŸam geldiÄŸinde mektepten,
Korkudan titriyordu, solmuÅŸtu yüzü hepten.
Çok üzülüp dedi ki: (Ey oÄŸlum, ne bu halin?
Niçin soldun sarardın, niçin titrer bedenin?)
Dedi ki: (Hocam bana öÄŸretti ki bir âyet,
Ben onun dehÅŸetinden, korkuya düÅŸtüm gayet.
Müzzemmil suresinin, onyedinci âyeti,
Bildiriyor bizlere ÅŸu müthiÅŸ hakikati:
(EÄŸer kurtulmazsanız siz bu küfrün içinden,
Nasıl kurtulursunuz Cehennem ateşinden?
O kıyamet gününün korku ve endiÅŸesi,
Ak saçlı ihtiyara döndürür çok gençleri.)
ÇocuÄŸun hastalığı, gün be gün arttı hepten.
Bir müddet sonra ise, vefat etti bu dertten.
Ertesi gün, babası, ziyaret eyleyerek,
AÄŸladı göz yaşıyle ÅŸunları söyleyerek:
(Ey nefsim, bak ÅŸu oÄŸlun, bir âyet iÅŸitmekle,
Korktu ve hastalandı, hatta öldü bu dertle.
Sen ise, bunca yıldır okursun bunu, lakin,
Sana bir şey olmuyor, taş mıdır senin kalbin?)
Buyurdu: (Çok uyumak, çok konuÅŸmak, çok yemek,
Gönlü katılaÅŸtıran ÅŸeylerdir, kaçmak gerek.
Kalbi katılaÅŸtıran çok konuÅŸmaktan murat,
Hiç günah karışmayan konuÅŸmalardır fakat.
Yoksa, dine aykırı ve günah sözler ile,
Kalb katılaÅŸmak deÄŸil, büsbütün ölür bile.)
Onu, öldükten sonra, biri gördü rüyada.
Baktı ki, hıçkırarak aÄŸlıyordu orada.
Sebebini sordukta, buyurdu: (Ey kardeÅŸim!
ÖldüÄŸüm günden beri, hep böyle yaÅŸ dökerim.
Zira bu, müminlere ait bir kabristandır.
Ve lakin iman ile gelebilen pek azdır.
Müslüman mezarlığı bilinir bu yer, fakat,
On kiÅŸiden, bir kiÅŸi imanla gelir heyhat!)
|