Ali bin ebi Talip, Allah’tan korkusundan,
Hemen her gün, her gece, aÄŸlardı çoÄŸu zaman.
O, her güzel ahlak ve huyların sahibiydi.
Hatta güzel ahlakın, canlı bir timsaliydi.
Çok hadis-i ÅŸerifle, edildi meth-ü sena.
Bu da, açık delildir çok yüksek olmasına.
Åžöyle buyurdular ki, mesela Resulullah:
(Dört kimseyi sevmemi, emretti bana Allah.)
(Bunlar kimlerdir?) diye, sorunca sahabiler,
(Ali de onlardandır) diye cevap verdiler.
Yine buyurdular ki o Allah’ın Habibi:
(Ali, parlar cennette, sabah yıldızı gibi.)
Bir gün de Resulullah, ÅŸöyle buyurmuÅŸlardır:
(Ben ilmin şehriyim ve Ali de kapısıdır.)
Yine onun hakkında, buyurdu ki o Server:
(O benden, ben ondanım, müminler onu sever.)
Buyurdu ki: (Ali'ye bakmak bir ibadettir.
Her kim onu üzerse, beni üzmüÅŸ demektir.)
Hazret-i Fatıma'yı, ona verdiğinde hem,
Ali bin ebi Talip hakkında, Fahr-i âlem,
Buyurdu: (Kadınların en iyisini, yine,
Erkeklerin içinden, verdim en iyisine.
Hem kızım Fatıma'yı, Ali'ye vermem için,
Allahü teâlâdan, aldım emir ve izin.
Allah, her Peygamberin neslini, kendisinden,
Benim sülalemi de, yaratmıştır Ali’den.)
Bir gün de buyurdu ki: (Kıyamet meydanında,
Ali bin ebi Talip, bulunur hep yanımda.
Kevser, Sırat, cennette, benimle beraberdir.
Rabbimi görürken de, o yine benimledir.)
Bir gün de buyurdu ki: (Münafığın kalbinde,
Dört kimseye muhabbet, bulunamaz birlikte.)
Eshab sual etti ki: (Bu dört kiÅŸi kimlerdir?)
Buyurdu: (Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali'dir.)
Yine onun hakkında, bir gün de Fahr-i âlem,
Buyurdu: (İyilerin rehberidir Ali hem.
Ona yardım edenler, hep yardımcı bulurlar.
Sıkıntı verenlerse, sonunda mahvolurlar.
Cennetin, üç kiÅŸiye çok muhabbeti vardır.
Bunlar, Ali ve Selman, üçüncüsü Ammar'dır.)
Bir gün de buyurdu ki: (Benim evimdekiler,
Nuh aleyhisselamın gemisi gibidirler.
Onlara tâbi olan, elbet bulur selamet.
Tâbi olmayan ise, helak olur nihayet.)
Peygamber efendimiz, sahabeye hitaben,
Bir gün de buyurdu ki: (AÄŸaca benzerim ben.
Fatıma bunun kökü ve Ali gövdesidir.
Hasan ve Hüseyin de, onun meyveleridir.)
|