| Hak teâlâ buyurdu: (Kul, Allah’a ihlasla,Taatten başka şeyle emr olunmadı asla.)
 
 Yine buyuruyor ki: (İhlas, sırrımdır benim.
 Dostlarımın kalbine, onu yerleştiririm.)
 
 Muaz bin Cebel der ki: (İhlas ile amel et.
 Az da olsa, mahşerde eder sana kifayet.)
 
 Maruf-i Kerhi der ki: (Ey nefsim, bakma halka.
 İhlas ile amel et, kurtulursun mutlaka.)
 
 Ebu Süleyman der ki: (İhlas ile bir adım,
 Atana müjde olsun, budur benim muradım.)
 
 Bir âlim de diyor ki: (Niyet etmek ihlasla,
 O işin kendisinden müşkildir daha fazla.)
 
 Rüyada sordular ki büyüklerden birine:
 (Hak teâlâ ne yaptı senin amellerine?)
 
 Buyurdu: Allah için yapmışsam her ne amel,
 Onların hiç birine, gelmemiş asla halel.
 
 Bir yoldan, ihlas ile aldığım bir taş vardı.
 O bile, mizanımın sevap tarafındaydı.
 
 Fakat buna mukabil, bin altın değerinde,
 Verdiğim sadakayı, göremedim yerinde.
 
 Dedim ki: (Ya ilahi, sebep ne, bilmiyorum.
 O hayrım, mizanımda yoktur, göremiyorum.)
 
 O sırada gaibden geldi ki şöyle nida:
 (Gönderdiğin yerdedir, ne ararsın burada!)
 
 Hemen hatırladım ki, verirken o şeyi ben,
 Birisi görmüştü de, sevinmiştim içimden.
 
 Süfyan-ı Servi der ki: (İşlediğin bir işin,
 Aleyhinde değilse, nimettir senin için.)
 
 Biri de, cihad için, ihlasla gitti harbe.
 Bir kimseyi gördü ki, satıyor ucuz heybe.
 
 Dedi ki: (Şu heybeyi, bu fiyata alayım.
 Filan yerde satarak, para da kazanayım.)
 
 Onu aldı ise de, rüya gördü o gece.
 Baktı ki, iki melek yere indi hemence.
 
 Birisi, diğerine dedi ki: (Bu gaziler,
 Allah için cihada ederler seyr-ü sefer.
 
 Tek tek isimlerini yazıver her kişinin.
 Ve not et ki: Cihada giderler Allah için.
 
 Ve lakin filan adam, giderse de cihada,
 Onun bu niyetine, karışıyor riya da.
 
 Çünkü desinler diye ve gösteriş olarak,
 Gidiyor ki, bu hali beğenmez cenâb-ı Hak.)
 
 Sonra onu gösterip, dedi ki: (Şu kimse de,
 Ticarete gidiyor, kendisi bilmese de.)
 
 O bunu işitince, dedi ki: (Ey melekler!
 Ben dahi Allah için ederim seyr-ü sefer.)
 
 Melek dedi: (Ey filan, niyetin madem iyi,
 Ne için satın aldın öyleyse o heybeyi?)
 
 O kimse ağlayarak, dedi ki ona tekrar:
 (Bunu ilerde satıp, edecektim biraz kâr.)
 
 O melek, diğerine dedi ki: (Yaz öyleyse.
 Bu, önce Allah için yola çıktı ise de,
 
 Yolda, satın almıştır bir heybeyi, kâr için.
 Allah nasıl isterse, öylece hükmeylesin.)
 
 O kimse uyanınca, anladı hatasını.
 Silip attı kalbinden para ve kâr faslını.
 
 Bunun için büyükler, şöyle buyurmuşlardır:
 (Yalnız halis işlerden insana fayda vardır.)
 
 |