İnsan ölüm halinde, öyle fazla susar ki,
İçi, bu hararetten tutuÅŸur, yanar sanki.
Bunu, büyük bir fırsat bilerek lain ÅŸeytan,
İmanını çalmaya çalışır onun o an.
Elinde buz gibi su, yaklaşır hile ile.
Kadehteki o suyu çalkalar hem eliyle.
Onun kim olduÄŸunu bilemediÄŸi için,
Der ki: (O soÄŸuk sudan, bana da verir misin?)
Şeytan, fırsat bilerek der ki: (Veririm, fakat,
De ki: Kendi kendine olmuÅŸtur bu kâinat.)
Eğer ki o kimsenin, kuvvetliyse imanı,
Der ki: (Bu kâinatın, Allah’tır yaratanı.)
Åžeytan bakar olmadı, geçer öbür tarafa.
Elindeki kadehi baÅŸlar çalkalamaya.
BaÅŸka bir surettedir, mümin yine tanımaz.
Ve der ki: (Verir misin o sudan bana biraz.)
Der ki: (Veririm ama, de ki: Kitap, Peygamber,
Uydurma ve yalandır, hiç yoktur böyle ÅŸeyler.)
Mâzallah aldanıp da söylerse dediÄŸini,
Sonsuz bir felakete atmış olur kendini.
Lakin hayatta iken, İslam’a uymuÅŸsa tam,
Åžeytana aldanmayıp, söylemez böyle kelam.
İnsan, ölüm halinde, his ve duygularından,
En son kaybedeceÄŸi, iÅŸitmesidir o an.
Evliyadan bir kiÅŸi, Ebu Zekeriya ki,
Ölüm hastalığına yakalandı vakta ki.
Dostları, o halinde toplandı baş ucuna.
Kelime-i tevhidi telkin ettiler ona.
Fakat onlar, ilk defa söyleyince tevhid’i,
(Hayır!) deyip, başını yan tarafa çevirdi.
Dostları bunu görüp, pek fazla üzüldüler.
Åžehadeti, bir daha ona telkin ettiler.
O, ikinci defa da yine (Hayır!) diyerek,
Başını, öbür yana çevirdi söylenerek.
Herkes, birbirlerine baktılar şaşkın halde.
Üzülüp, mahvoldular hepsi de fevkalade.
Hatta bayılanları oldu üzüntüsünden.
Ki, Allah’ın velisi bu hale düÅŸsün, neden?
Söylediler tevhidi ona üçüncü defa.
(Hayır!) deyip,başını çevirdi yan tarafa.
Dostları, çaresizlik içinde bekleÅŸirken,
Ebu Zekeriya da kendine geldi birden.
Etrafındakilere sual etti hemence:
(Bir ÅŸey söylediniz mi bana siz biraz önce?)
Onlar arz eyleyince vaki olan bu ÅŸeyi,
Buyurdu: Söyleyeyim ben gerçek hadiseyi:
Az önce, hararetten yanıyordu yüreÄŸim.
Şeytan, soğuk su ile, yanıma geldi benim.
Dedi: (İsa Allah’ın oÄŸludur dersen ÅŸu an,
İçiririm ben dahi sana bu soÄŸuk sudan.)
Ben (Hayır!) deyince de, geçti öbür tarafa.
(Allah yoktur) dememi teklif etti bu defa.
Ben yine (Hayır!) dedim, ÅŸeytan çok kızdı bundan.
Kadehi yere çalıp, uzaklaÅŸtı buradan. |