Hak teâlâ mahÅŸerde, ilk Cibril-i emine,
Sual eder, sonra da tek tek Resullerine.
Her Resul, kendisine inen o kitapları,
Allah’ın emri ile okurlar ayrı ayrı.
Yani Tevrat ve Zebur, sonra İncil ve Kur'an,
Okunur mahÅŸer günü Resuller tarafından.
Daha sonra bir nida gelir ki: (Ey mücrimler!
Dostlarımın içinden, ayrılın ÅŸimdi sizler.)
Büyük bir korku gelir her insana o saat.
Gayet hareketlenir o esnada Arasat.
Herkes, korku içinde girer birbirlerine.
O anda Hak katından bir nida gelir yine.
Buyurur ki: (Ya Adem, evladının içinden,
Kimler Nar’a layıksa, onları gönder hemen.)
O dahi bin kiÅŸiden, dokuzyüz doksandokuz,
KiÅŸiyi, Cehenneme tefrik eder bahusus.
Bir avuç mümin kalır arsa-i Arasat'ta,
Müminlerin Mizanı kurulur o saatta.
O zaman, bir münadi çıkıp nida ederek,
Çağırır insanları hesab için tek be tek.
Lakin o gün, konuÅŸmaz bu dil ile ağızlar.
İşlenen her amele, ÅŸahid olur a’zalar.
Bir kul getirilir ki Allah’ın huzuruna,
(Ey asi ve fena kul!) buyurur Allah ona.
O bunu inkâr edip, ÅŸunu sürer ileri.
Der ki: (Ben iÅŸlemedim o fena fiilleri.)
Hak teâlâ buyurur: (İnkâr etsen de yine,
Delil ve şahit vardır hep senin aleyhine.)
Getirilir o kulun Hafaza melekleri.
Ki, onlar kaydetmişti yaptığı amelleri.
(Kiramen katibin) de denilir ki onlara,
Gelip, ÅŸahit olurlar iÅŸlenen günahlara.
O kiÅŸi, onları da ederek red ve inkâr,
Der ki: (Onlar, hakkımda hep yalan söylüyorlar.)
Sonra mühür vurulur o kimsenin aÄŸzına.
Ve (KonuÅŸun!) denilir, cümle a’zalarına.
Bunu, Yasin suresi altmışbirinci âyet,
Åžöyle beyan buyurur bizlere açık ve net.
(O kıyamet gününde, ben azimüÅŸÅŸan o gün,
Mücrimlerin aÄŸzını mühürlerim büsbütün.
Ne ki işledilerse, onları ayrı ayrı,
Dile gelip söylerler elleri, ayakları.)
O asi kulun dahi aÄŸzı mühürlenince,
KonuÅŸur a’zaları bu emir mucibince.
Her ne ki iÅŸlediyse, fısk fücur, günah isyan,
A’zaları konuÅŸup, ederler bir bir beyan.
Sonra emr olununca Cehennemde yanmaya,
Onlar, a’zalarını baÅŸlarlar kınamaya.
(Ne için aleyhimde eylediniz ÅŸehadet?)
Deyip, a’zalarına ederler çok hakaret.
Onlar der ki: (Bu bizim deÄŸil ki elimizde.
Hak teâlâ emretti, beyan ettik hep biz de.)
Artık diyecekleri hiçbir ÅŸey kalmayarak,
Cehennem ateÅŸine olurlar hepsi mülhak.
|