Resul-i müctebanın torununun torunu.
Feyiz kaynağı bildi cümle veliler onu.
Altıyüz yetmiÅŸaltı yılında doÄŸan bu zat,
Ellialtı yaşında eyledi Hakka vuslat.
Vakıf olduÄŸu için ilimlerin hepsine,
(Bakır), yani çok üstün denildi kendisine.
Hazret-i Ömer ile hazret-i Ebu Bekri,
Çok sevip, methederdi sık sık bu büyükleri.
Bir gün hadis okuyup, dedi ki sonra hemen:
(Ebu Bekri Sıddık’tır bunu bize nakleden.)
Dinleyenlerden biri, itiraz eyleyerek,
Dedi: (Onun ravisi, başkası olsa gerek.)
(SöylediÄŸim gibidir) dedi ise de İmam,
O kimse, itiraza eyledi yine devam.
Bu kere toparlanıp, oturdu kürsüsüne,
Ellerini, edeple koydu dizi üstüne.
Dedi ki: (Ya hazret-i Ebu Bekr efendimiz!
Bu hadisin ravisi, sizler deÄŸil misiniz?)
O an, bir ses geldi ki: (Öyledir ya Muhammed!
SöylediÄŸin hadisin ravisi benim elbet.)
Orada olanların, hepsi duydu bu sesi.
İtiraz edenin de, kalmadı bir ÅŸüphesi.
Bir gün de, Medine’de, bir grupla o yine,
Otururken, bir ara başını eÄŸdi öne.
Bir müddet öyle durdu tefekküre dalarak.
Sonra, ÅŸöyle buyurdu başını kaldırarak:
(Bundan bir sene sonra, Medine’ye, bir kimse,
Dörtbin askerle gelip, zulmederek herkese,
Üç günde, ahalinin öldürecek çoÄŸunu.
O zaman ömrü olan, görecek elbet bunu.)
Tam bir sene sonunda, geldi Nafi bin Ezrak,
Öldürdü çok kimseyi, hem de zulüm yaparak.
O, inananlar ile, hep Medine ÅŸehrinden,
Çıkarak, kurtuldular o zalimin ÅŸerrinden.
İmam-ı a’zama da, bir gün Muhammed Bakır,
Bakarak, kendisine ÅŸöyle buyurmuÅŸlardır:
(Dinimizi bozanlar çoÄŸaldığı bir zaman,
Sen canlandıracaksın bu dini o zaaftan.
Yolu şaşıranlara, sen olursun sığınak.
Ve o gün, korkanları sen kurtarırsın ancak.)
Sahabe-i kiramdan, Cabir bin Abdullah’a,
GittiÄŸinde, gözleri görmezdi onun daha.
Selamını alarak, sual etti: (Sen kimsin?)
O dedi ki: (Muhammed bin Ali bin Hüseyin.)
(Ey Resulün torunu, yanıma gel!) diyerek,
Onunla, muhabbetle müsafeha ederek,
Dedi ki: (Resulullah, bana buyurdular ki,
Benim oğullarımdan biri ile vakta ki,
GörüÅŸünceye kadar, sen olursun hayatta.
Muhammed bin Ali bin Hüseyin’dir o zat da.
Verecek Hak teâlâ ona nur ve hidayet.
Sen onu gördüÄŸünde, benden ona selam et.)
Ona ulaÅŸtırarak selamını Resulün,
Fazla zaman geçmeden, vefat etti aynı gün. |