Mektubat kitabında buyurdu ki bu veli:
Her ÅŸeyden yüz çevirip, kul, Rabbini sevmeli.
Allahü teâlâdan baÅŸka ÅŸeyleri sevmek,
İki türlü olur ki, bunları bilmek gerek.
Biri, kalb ve bedenle bir nesneyi sevmektir.
Ona, kalb ve bedenle kavuÅŸmak istemektir.
Cahil Müslümanların, böyledir ki sevmesi,
Bundan halas olmaktır, tasavvufun gayesi.
Böylece kalbde yalnız, Allah sevgisi olur.
Ve insan, böylelikle (gizli ÅŸirk)ten kurtulur.
Tasavvufa girmenin tek gayesi de zaten,
İnsanı, (gizli şirk)ten kurtarmaktır esasen.
Hatta Hak teâlânın, (Ey iman sahipleri!
İman ediniz) diye Kur'andaki bu emri,
Mealen ÅŸöyledir ki: (Yaparak çok ibadet,
İman-ı hakikiye kavuşunuz nihayet.)
Yine Enam suresi, yüzyirminci âyette,
Buyurulan emir de, yine bu mahiyette:
(Organlarla iÅŸlenen ve kalble olagelen,
Günahları terk edin!) buyuruldu mealen.
Kalbde, Hak teâlâdan baÅŸka ÅŸeye muhabbet,
Bulunmayacağını emrediyor bu âyet.
Bir kalb ki, Sahibinden gayriye tutulmuÅŸtur,
Ne hayır gelir ondan, zira o, mahvolmuştur.
Allah’tan gayrisini özlerse bir ruh eÄŸer,
Hak teâlâ o ruha, hiç vermez kıymet, deÄŸer.
Sevginin ikincisi, sadece organların,
Sevip istemesidir, gönülden olmaksızın.
Ruh ve gönül, sadece baÄŸlanmıştır Allah’a.
Ondan baÅŸka bir ÅŸeyi, bilmezler bunlar daha.
Buna, (meyl-i tabii), yani (içgüdü) denir.
Bu sevgi, sırf bedenin sevip istemesidir.
Bu sevgi, hiç bulaÅŸmaz kulun ruh ve kalbine.
Çünkü tutulmuÅŸlardır onlar sırf Rablerine.
Bu sevgi, bedendeki ateÅŸ, hava, su gibi,
Şeylerin hassasından hasıl olur tabii.
Yüksek evliyalarda, bu sevgi olabilir.
Ve hatta herbirinde, bu sevgi var gibidir.
Allah’ın Sevgilisi, Resul-i ekrem bile,
Serin ÅŸerbet içmeyi severdi özellikle.
Bürd-i yemani denen, pamuk ile ketenden,
Olan elbiseyi de, severdi ayriyeten.
Nefs, fena makamına kavuşunca nihayet,
O da, kalb ve ruh gibi, temiz olur begayet.
O da, Rabbine karşı artık boyun eğmiştir.
Hatta imrenilecek vaziyete gelmiÅŸtir.
Lakin bu bedendeki maddelerin, bu sefer,
İsteklerine karşı, bir cihad icab eder.
Bir gazadan dönüÅŸte, Resulullah, Eshaba:
(Küçük cihaddan döndük, geldik büyük cihada.)
Diye buyurmuÅŸtur ki, bunu kastetmektedir.
(Beden maddeleriyle cihad edin) demektir.
Yoksa, o büyüklerin mübarek nefisleri,
İstemez, zerre kadar günah olan iÅŸleri.
|