Muhibbullah Mankpuri, ilim ehli, büyük zat.
Bir gün, sevdiklerine ÅŸöyle etti nasihat:
Bir gün hazret-i Ali, ikindi namazını,
Kılmamıştı ki gördü, güneÅŸin battığını.
Öyle çok üzüldü ki namazın geçtiÄŸine,
Atıverdi kendini Resulün eÅŸiÄŸine.
Onun aÄŸladığını görünce Fahr-i cihan,
Üzülüp, aÄŸlamaya baÅŸladı o da o an.
Sonra, dua eyledi âlemlerin Rabbine.
O anda batan güneÅŸ, geriye döndü yine.
Buyurdu ki: (Ya Ali, kaldır da bak başını.
GüneÅŸ hâlâ batmamış, kalk da kıl namazını.)
Allah aslanı Ali, kapıldı bir sevince.
Kalktı ve namazını eda etti hemence.
Yine aynı şekilde, hazret-i Ebu Bekir,
Vitri kılamayınca, oldu çok müteessir.
Öyle çok üzüldü ve aÄŸladı ki o buna,
KoÅŸtu hemen Resulün mübarek huzuruna.
Sanki dünya yıkılmış, o, altında kalmıştı.
Göz yaÅŸları sel olup, üstünü ıslatmıştı.
Dedi: (Ya Resulallah, ben mahvoldum, ben yandım.
Zira kazaya kaldı gece vitir namazım.)
O Server öÄŸrendi ki, namaz kalmış kazaya.
O dahi çok üzülüp, baÅŸladı aÄŸlamaya.
O esnada Cebrail, Rabbinden emir alıp,
Bir anda o Serverin huzurlarına varıp,
Dedi: (Ya Resulallah, Sıddık’a de ki ÅŸu an,
Affetti günahını Allahü azimüÅŸÅŸân.)
Yine büyük zatlardan, Bayezid-i Bistami,
Gece ibadetinde, uyuyakaldı ani.
Sonra uyanamadı o sabah namazına.
O kadar üzüldü ve aÄŸladı ki o buna,
HoÅŸ geldi Rabbimize onun bu üzülmesi.
O esnada, gaibden duyuverdi ÅŸu sesi:
(Ey Bayezid üzülme, kusurun affedildi.
Hem de sana, yetmiÅŸbin namaz ecri verildi.)
Peygamber efendimiz buyurdu: (Bir Müslüman,
Bir vakit namazını, hiçbir özrü olmadan,
Bile bile kazaya bırakırsa eğer ki,
AteÅŸte, seksen hukbe yanar o elbetteki.)
Hukbe, seksen ahiret senesinin ismidir.
Ahiretin bir günü, bin dünya senesidir.
O halde ey Müslüman, boÅŸ geçirme vaktini.
İyi bil zamanının, ömrünün kıymetini.
Namazları, vaktinde eda et ki bu günde,
Hiç piÅŸman olmayasın yarın mahÅŸer gününde.
Çünkü bir namazını, bile bile terk eden,
Yani onu kılmayıp, ölse kaza etmeden,
Kabrine, Cehennemden yüz pencere açılır.
Tâ kıyamete kadar, ona azap yapılır.
|