Sahabe-i kiramdan hazret-i Ebüdderda,
Yüksekti derecesi ilim ile irfanda.
Bir gün, biri gelmiÅŸti onun ziyaretine.
Ne için geldiÄŸini sual etti kendine.
Dedi: (Sizden bir hadis öÄŸreneyim diyordum.
Gidip, baÅŸkalarına öÄŸretmek istiyordum.)
Buyurdu ki: (Sadece, bu muydu tek dileÄŸin?
Yok muydu bu geliÅŸte bundan baÅŸka niyetin?)
(Yok efendim) deyince, buyurdu: Öyle ise,
Åžu hadis-i ÅŸerifi nakledeyim ben size:
(Biri, öÄŸrenmek için eÄŸer İslamiyet’i,
Birkaç adım yürürse, sırf bu ise niyeti,
DiÄŸer insanlara da öÄŸretmek için ÅŸayet,
Elinden geldiÄŸince ederse sa’y-ü gayret,
Ayakları altına, kanat gerer melekler.
Onun için çok dua ve istiÄŸfar ederler.)
Birinin de diÅŸini kırmıştı bir Müslüman.
O da, Ebüdderda’ya ÅŸikayet etti o an.
Dedi ki: Bak kardeÅŸim, Allah’ın Sevgilisi,
Buyurdu ki: (Birinden, zarar görse birisi,
Eğer onu affedip, hakkını etse helal,
Affeder onu dahi, hem Allahü zülcelal.)
İşitince o kiÅŸi bunu Ebüdderda’dan,
Dedi: (Ben de öyleyse, vazgeçtim bu davadan.)
Bir zaman da, birinin kusur ve hatasından,
Dolayı, herkes onun söylendi arkasından.
Görünce insanların bu kötü haletini,
Buyurdu: (Yapmayınız o zatın gıybetini.
DüÅŸse idi o eÄŸer bir kuyunun içine,
Yardım etmez miydiniz kurtarılma işine?)
Dediler: (Kurtarırdık o kuyudan kendini.)
Buyurdu: (Öyle ise, yapmayın gıybetini.)
Derdi ki: (Kendinizi ölmüÅŸ kabul ediniz.
Kati olacak ÅŸeyi, ÅŸimdi olmuÅŸ biliniz.
Allah’ı görür gibi yapınız hep ibadet.
Siz görmüyorsanız da, sizi görür O elbet.
Ölümden sonra olan zamanlarda, eÄŸer siz,
Başınıza gelecek şeyleri bilseydiniz,
Asla yiyemezdiniz hiçbir ÅŸeyi severek.
Hem de içemezdiniz su bile isteyerek.
Nasihat isterseniz, kâfidir ölüm size.
Zira ölüm, son verir dünya zevklerinize.
Åžu üç ÅŸey olmasaydı eÄŸer lezzet olarak,
İstemezdim dünyada, bir gün bile yaÅŸamak.
Biri, oruç tutmaktır, sıcak yaz günlerinde.
Bir de namaz kılmaktır, uzun gecelerinde.
Üçüncüsü, bir âlim sohbetine gitmektir.
Dini, onun aÄŸzından dinleyip öÄŸrenmektir.)
|