Timur Han’a sordular: (Böyle yükselmenize,
Sebep olan ÅŸey nedir, söyleyin lütfen bize.)

Dedi ki: (Ermek için arzu ve muradıma,
Karıncayı kendime, örnek aldım daima.

Åžöyle ki, bir savaÅŸta yenilmiÅŸti ordumuz,
Baktım ki neticede, perakende olmuşuz.

Bir duvarın dibinde bekliyorken bu kere,
Gözüm, bir karıncaya iliÅŸti birdenbire.

Var idi ki ağzında koca buğday tanesi,
Onu, duvar üstünden aşırmaktı gayesi.

Ama hep yarı yolda, o tane düÅŸüyordu,
Karınca tekrar alıp, yukarı çekiyordu.

Lakin tam yetmiÅŸ kere düÅŸürmesine raÄŸmen,
Vazgeçmedi yine de maksat ve hedefinden.

Dikkat ettim, sonunda başardı gayesini,
Aşırdı o duvardan o buğday tanesini.

Ben bunu gördüÄŸümde düÅŸündüm ki: “Bu gayret,
Karıncadan ziyade olmalı bende elbet.”

Ondan sonra bir iÅŸe verseydim ÅŸayet karar,
Yılmadan çalışırdım, baÅŸarıncaya kadar.

Ayrıca her iÅŸ için sorardım alimlere,
Onların duasını alıyordum her kere.)

Nitekim bu hususta buyurmuÅŸ ki erenler,
(Kurtulur sıkıntıdan sorarak iÅŸ görenler.

Soran dağları aşar, sormayan yolda şaşar,
Danışarak iş yapan, daima rahat yaşar.

Ben bilirim diyenler kurtulmaz sıkıntıdan,
Çünkü bilmediÄŸini öÄŸrenmez gururundan.)

Bir baÅŸka evliya da buyurdu ki bir kere,
(Eğer bilmiyorsanız danışın bilenlere.

Ama kibirli olan, kaçınır danışmaktan,
Çünkü “Ben de bilirim” demektedir o her an.

Bu kibir öyle feci beladır ki maazallah,
Kibirli olanlara düÅŸmandır bizzat Allah.

Eğer yakalandıysa bu belaya, bir kişi,
Temizler onu ancak Cehennemin ateÅŸi,

Secde etmedi ise Adem’e lain ÅŸeytan,
“Ben ondan hayırlıyım” dedi de iÅŸte ondan.

Ve eÄŸer bir Müslüman kılmıyorsa namazı,
Bu dahi kibirdendir, budur bunun manası.

Eğer hor bakıyorsa bir kişi diğerine,
Bu dahi iÅŸarettir o kimsenin kibrine.

Müslümana sui zan, hakir görmek ve gıybet,
Sahibinin kibrine ederler hep iÅŸaret.

Biri danışmıyorsa yapacağı bir işte,
Kibirli olduÄŸunu gösterir bu da iÅŸte.

Çünkü akıl danışmak, çok iyi kibri kırar,
EÄŸer danışmıyorsa, kibirdendir aÅŸikâr.)