Hûd nebi, annesine, Allah birdir deyince,
Kapıldı validesi, bir sürur ve sevince.
Ve hemen bu oğlunun boynuna sarılarak,
Dedi ki: (Ey evladım, senin yolun doğru, hak.
Sen, bildiÄŸin ÅŸekilde ibadete devam et.
Sırf senin ilahına layıktır her ibadet.
Ben sana hamileyken, hem doğum esnasında,
Çok acayip hallere ÅŸahit oldum aslında.
Sen dünyaya gelince, o vakit gece iken,
Her taraf, gündüz gibi aydınlık oldu birden.
Kuru olan aÄŸaçlar, o zaman yeÅŸermiÅŸti.
Ve hatta çiçek açıp, hepsi meyve vermiÅŸti.
Ben, seninle beraber, bir yere gider iken,
Karşıma, çok heybetli bir kimse çıktı birden.
Seni benden alarak, verdi bir kimselere.
Onlar da götürdüler, seni uzak yerlere.
Çok beyaz ve nurani yüzlüydü bu kimseler.
Sonra seni getirip, bana teslim ettiler.
GeldiÄŸinde, nur vardı başının üzerinde.
Hem de yeşil yakutlar vardı bileklerinde.
Biri sana dedi ki: “Müjdeler olsun sana.
Seni peygamber kıldı, Allah cümle insana.”
Bunlar ÅŸeytani deÄŸil, mutlaka rahmanidir.
GördüÄŸüm kimseler de, insan deÄŸil, melektir.
DoÄŸru yol üzeresin bunun için sen elbet.
Sen, bildiÄŸin ÅŸekilde yap Rabbine ibadet.)
Hûd nebi, sevimli ve tatlıydı konuÅŸması.
Ve hazret-i Âdem'e benziyordu siması.
Dünya ve dünyalıkla, ilgisi yoktu asla.
Hep ibadet ederdi Halık’ına pek fazla.
Merhametli, ÅŸefkatli ve cömert idi gayet.
Yapardı ayrıyeten, ara sıra ticaret.
Âd kavmi insanları, iri cüsselilerdi.
TuttuÄŸunu koparan, kuvvetli kimselerdi.
GelmemiÅŸti dünyaya, onlardan iri insan.
Hem de yaÅŸamışlardı, dünyada uzun zaman.
Çok da bereketliydi yaÅŸadıkları yerler.
Her yer yemyeÅŸil olup, çoktu baÄŸ ve bahçeler.
Adım başı pınarlar ve akarsular vardı.
Ayrıca, o beldede sık sık yağmur yağardı.
Kayaları yontarak, sütun ÅŸekli verip tam,
Üzerine, binalar yaparlardı muazzam.
Hazret-i Nuh’tan sonra, sekiz asır geçince,
Âd kavmi insanları, bozuldular iyice.
Hak, adalet üzere yaÅŸarken önceleri,
Sonra çok kötüleÅŸip, kalmadı bu halleri.
Dinlerini unutup, cahilliğe daldılar.
Böylece yavaÅŸ yavaÅŸ, hak yoldan ayrıldılar.
Nuh tufanını gören kimse kalmadığından,
SilinmiÅŸti tesiri, bütün hafızalardan.
Boy ve kuvvetlerine, dünya nimetlerine,
Bakıp, asi oldular tamamen Rablerine.
(Bizden daha kuvvetli kimse var mı?) diyerek,
Bir gurur ve kibire kapıldılar giderek.
|