Hûd nebi, çok güzeldi insanlar arasında.
Habibullahın nuru, parlıyordu alnında.
Daha küçüklüÄŸünde, bir sesler duyuyordu.
Gaibden birileri, ona ÅŸöyle diyordu:
(Habibullaha ait, mübarek nur-u Nebi,
Şimdi senin alnında parlıyor yıldız gibi.
Bütün putları kırıp ve küffârı öldürmek,
Sana müyesser olur bu ateÅŸi söndürmek.)
O da, Nuh peygamberin dinine tabi idi.
O din üzre ibadet yapıyordu daimi.
TaÅŸkınlık içindeyken insanlar fevkalade,
O, hayat sürüyordu onlardan farklı halde.
Hep doÄŸruluÄŸu ile, kavminde ün yapmıştı.
Emin lakabı ile, daha çok tanınmıştı.
Kavmi, küfür içinde yaşıyordu ama hep.
Bakıp üzülüyordu onlara bundan sebep.
Zira o insanlara, karşı gelemiyordu.
Üzülüyordu ama, birÅŸey diyemiyordu.
Gayet sakin, yumuÅŸak huylu idi o, ama,
Bir vakar ve heybete sahip idi daima.
Kırk yaşına gelince, Cibril aleyhisselam,
Allah'ın emri ile, geldi ve verdi selam.
Peygamber olduÄŸunu bildirdi kendisine.
O, Rabbinin emriyle, başladı tebliğine.
Hak teâlâ, vahiyle buyurdu ki o vakit:
(Kalk, peygamber olarak, kavminin yanına git.
Korkma kendilerinden, tebliÄŸdir senin iÅŸin.
Mucize yaratırım onlara senin için.
Onlara, bir dünyalık bahÅŸettim ki bir nice,
Bu, nasip olmamıştı kimseye daha önce.
ZenginliÄŸin yanında, uzun ömür, güç kuvvet,
Topraklarına dahi, verdim yümün, bereket.
Onlar, benim verdiğim rızıkları yiyorlar.
Lakin başkalarına ibadet ediyorlar.
Git, onları tevhide ve hak yola davet et.
De ki, Hak teâlâya edin yalnız ibadet.)
O gün de, bayram olup, hepsi toplanmışlardı.
Hûd nebi emri alıp, hemen oraya vardı.
Halecan adlı biri, hükümdardı onlara.
Altın taht üzerinde otururdu o ara.
O anda Hûd nebinin, iÅŸitildi gür sesi.
Bağırarak tevhide çağırırdı herkesi.
Diyordu ki: (Ey kavmim, putları terk ediniz.
Hak olan tek Allah'a ibadet eyleyiniz.
Taptığınız şu putlar, değildir mabud-u hak.
Yalnız Hak teâlâdır, ibadete müstehak.
Nuh kavmi de, şu cansız putlara tapındılar.
Lakin suda boÄŸulup, toptan helak oldular.)
Reisleri Halecan, onun davet sesini,
İşitip, inkâr etti hemence kendisini.
Dedi: (Ey Hûd, kendini, sen ne zannediyorsun?
Bize sen, bu halinle akıl mı veriyorsun?
Peygamber olduÄŸunu, biz kabul etmiyoruz.
Ve senin sözlerine, asla inanmıyoruz.)
|