Ad kavmi, izin alıp bir gün reislerinden,
Bir kayayı oymaya başladı hepsi birden.
Ona ÅŸekil verdiler, ince ince oyarak.
İki göz, ağız burun, boyun, göÄŸüs ve ayak.
Böylece o kayadan, büyük bir put yaptılar.
Her yerini, altın ve gümüÅŸle kapladılar.
Altından bir taç yapıp, geçirdiler başına.
Sonra secde ettiler, geçerek karşısına.
Reisleri Cenda da, bunu haber alarak,
Gelip secde eyledi, yerlere kapanarak.
Sonra onun yanına, başka putlar yaptılar.
Ve o cansız şeylere, tanrı diye taptılar.
Putperest olmuÅŸlardı Semud kavmi böylece.
Küfür ve dalalette, yıllar geçti öylece.
Hayvanları çoÄŸalıp, doldu daÄŸlar, yamaçlar.
Bir yılda, iki defa meyve verdi aÄŸaçlar.
Gark oldular tamamen, dünya nimetlerine.
Şımardılar, azdılar bu yüzden günden güne.
Onlar, bu nimetleri, putlarından bilerek,
Küfür karanlığına saplandılar giderek.
Yayıldı her tarafa zulüm, fesat, haksızlık.
Hatta hüner sayıldı zina ve ahlaksızlık.
Küfrün kara zulmeti, çökmüÅŸken onlara tam,
TeÅŸrif etti dünyaya, Salih aleyhisselam.
Babası, Ubeyd adlı bir zat idi ki, yine,
Bir gece, rüyasında dendi ki kendisine:
(Ey Ubeyd, hak gelince, elbette batıl gider.
Pek yakında, neslinden gelir Salih peygamber.
Onu, Semud kavmine gönderir Hak teâlâ.
Onları, batıl yoldan, çağırır doÄŸru yola.)
Bir baÅŸka gün, geçerken puthanenin önünden,
Birdenbire ÅŸöyle bir ses duydu puthaneden:
(Ey Ubeyd, nesebinde, bir kimse var ki senin,
Peygamberlik verecek, ona Rabbil âlemin.)
O esnada, Ubeyd'in alnındaki nur ile,
Aydınlığa boÄŸuldu yeryüzü tamamiyle.
Ve gayet ÅŸiddetli bir rüzgar esti peÅŸinden.
Devrildi bütün putlar, o yelin ÅŸiddetinden.
O en büyük put dahi, yüzüstü düÅŸtü yere.
Başındaki altın taç, yuvarlandı yerlere.
Bu garip hadiseler, ederken böyle devam,
Dünyaya teÅŸrif etti Salih aleyhisselam.
Muharrem ayında ve Cuma gecesi doğdu.
Onun doÄŸumu ile, alem nura boÄŸuldu.
Nida etti melekler, kara ve denizlerde.
Onun doÄŸum haberi, müjdelendi her yerde.
Rahmet melekleri de, yeryüzüne indiler.
AÄŸaçlar, ÅŸükür için hep secde eylediler.
İnsanlar haber alıp, geldiler puthaneye.
Baktılar, bütün putlar, devrilmiÅŸ hep yerlere.
Büyük putu kaldırıp, dediler: (Nedir bu hal?)
Åžeytan, putun içine acele girdi derhal.
Dedi: (Ey Semud kavmi, biri doÄŸdu bu gece.
Sizi, Hud'un dinine çağırır büyüyünce.)
|