Ana Sayfa >  Peygamber Efendimiz > İlk Müslümanlar > Ebu Zer-i Gıfari
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Ebu Zer-i Gıfari

Artık İslam’ın nuru, Mekke’nin haricinde,
Yayılmaya başladı kabileler içinde.

Ulaştı Beni Gıfar kabilesine dahi,
Duydu bunu o yerde (Ebu Zer-i Gıfari)

Biraderi Üneys’e dedi ki o gün hemen:
(Git, o Resul hakkında bilgi getir Mekke’den.)

Üneys gelip görünce Allah’ın Resulünü,
Hayran ve aşık olup, geri döndü o günü.

Ebu Zer, neticeyi sorunca kardeşine,
Dedi: (Öyle bir zatın rastlamadım eşine.

Emrediyor herkese, hep hayır ve iyilik.
Böyle yüce bir zatı gördüm ben ömrümde ilk.)

Ebu Zer-i Gıfari, bu haber üzerine,
Biraz azık alarak, geldi Mekke şehrine.

Tek maksadı, görmekti Allah’ın Habibini.
Korkudan, hiç kimseye anlatmadı halini.

Zira Müslümanlara, kâfirler o zamanlar,
Yaparlardı çok feci, dayanılmaz cefalar.

Resulü görmek için, bekledi uzun müddet.
Lakin nasib olmadı, akşam oldu nihayet.

Hazret-i Ali görüp, davet etti evine.
Yatıp, sabah olunca, Kâbe’ye geldi yine.

Artık üçüncü gece, sordu ki Ebu Zer’e:
(Nereden, ne maksatla teşrif ettin bu yere?)

Dedi ki: (Söyleyeyim, hiç kimseye demezsen.)
Dedi: (Korkma, halini kimseye söylemem ben.)

Dedi: (Duydum, bu yerde var imiş bir Peygamber.
Geldim ki, kendisinden edineyim bir haber.)

Hazret-i Ali ona, dedi: (Bu, büyük nimet.
Ben Ona gidiyorum, sen de beni takib et.

Benim girdiğim eve, peşimden sen de gel gir.
Ve lakin sokaklarda, müşrikler görebilir.

Böyle bir tehlikeyi sezer isem ben şayet,
Yere eğilir gibi yaparım bir işaret.

O zaman beni geçip, yürü eve girmeden.
Böylece kurtulursun, öyle bir tehlikeden.)

O da onu takiben, yürüyüp girdi eve.
Ve kavuştu böylece Sevgili Peygambere.

(Esselamü aleyküm!) diyerek verdi selam.
Aldı bu selamını Resul aleyhisselam.

Sonra, (Sen kimsin?) diye, sual ettiler hemen.
Dedi: (Ben bir kimseyim, Gıfar kabilesinden.)

(Ne zamandır burdasın?) diye sual edince,
Dedi: (Buralardayım, üç gündüz ve üç gece.)

Allah’ın Sevgilisi, sonra da şöyle sordu:
(Peki, seni üç gündür kim yedirip doyurdu?)

Dedi: (Yemek yemedim, zemzem içtim sadece.
Bir açlık ve susuzluk hissetmedim zerrece.)

Peygamber efendimiz, buyurdular ki: (Zemzem,
Mübarek bir sudur ki, doyurur açları hem.)

Anlattı Ebu Zer’e sonra İslamiyet’i.
İman etti o hemen, okuyup şehadeti.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
8.10.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı