MüÅŸrikler, haklarında gökten âyet inince,
O düÅŸmanlıklarını arttırdılar iyice.
Bilhassa Übey ibni Halef ve biraderi,
Pek çok üzüyorlardı Sevgili Peygamberi.
ÇürümüÅŸ bir kemiÄŸi, bir gün alıp eline,
Geldi o bahtsız Übey, Allah’ın Habibine.
Dedi ki: (Ya Muhammed, ÅŸu çürümüÅŸ kemiÄŸi,
Bir gün, senin Allah’ın diriltecek öyle mi?
Yani toz halindeki şu kemiği, sen yarın,
DirilteceÄŸini mi sanıyorsun Allah’ın?)
Sonra da ufaladı elinde hemen onu.
Ve yine Ona doÄŸru üfleyerek tozunu,
Dedi ki: (Ya Muhammed, hiç olur mu böyle iÅŸ?
Bu, çürüdükten sonra, kim diriltebilirmiÅŸ?)
Peygamber efendimiz buyurdular ki: (Evet.
Rabbim, o kemikleri diriltir yarın elbet.
Öldürür hem seni de, onu da cenâb-ı Hak.
Sonra seni diriltip, Cehenneme sokacak.)
Bu hadise üstüne, Hak teâlâ da hemen,
Bir âyet göndererek buyurdu ki mealen:
(De ki: O kâfirleri, hiç yok iken yaratan,
Ahiret gününde de diriltir yine yoktan.
Åžu gökleri ve yeri yaratan Hak teâlâ,
Onu yaratmaya da muktedirdir pekala.)
|