Es’ad bin Zürare’nin konuÅŸmasından sonra,
Abdullah bin Ubade hitab etti onlara.
Dedi: (Ey Hazreçliler, Resulü, ne için siz,
Kabul ettiÄŸinizi iyi bilir misiniz?)
Onlar, (Evet biliriz) cevabını verdiler.
O, sözüne devamla dedi: (Ey Hazreçliler!
Sizler Onu hem sulhta, hem savaş zamanında,
Koruyacak mısınız her tehlike anında?
Mallarınız zarara girse de tam olarak,
Ve akrabalarınız olsa da cümle helak.
Sevgili Peygamberi, eğer ki yardımcısız,
Bırakacak iseniz, şimdiden bırakınız.
Böyle yapar iseniz, biliniz ki elbette,
Helake uÄŸrarsınız, dünya ve ahirette.
Eğer Onun uğrunda, gitse de mallarınız,
Ve öldürülseler de, cümle yakınlarınız,
EÄŸer bütün bunları, Ona feda etmeyi,
Aklınız kesiyorsa, düÅŸünün götürmeyi.
Böyle yapar iseniz, dünya ve ahirette,
Bu, daha hayırlıdır sizin için elbette.)
O böyle söyleyince, bilcümle Hazreçliler,
Hepsi de, ittifakla onu tasdik ettiler.
Dediler ki: (Vallahi, biz Peygamberimizi,
Hiç yalnız bırakmayız, öldürseler de bizi.
Mal ve can bakımından, olsak da hayli mağdur,
Ondan ayrılamayız, ölmek var, dönmek yoktur.)
Bu sözleri, cümlesi kabul etti gönülden.
Allah’ın Resulüne söz verdiler o günden.
Ve Es’ad bin Zürare dedi ki ilk olarak:
(Ben, Allah ve Resule söz veririm ki mutlak,
Onu koruyacağım her zaman mal ve canla.
Ve biat ediyorum Peygamber-i ziÅŸâna.)
Müsafeha eyledi o böyle söyleyerek.
Sonra diÄŸerleri de, biat etti tek be tek.
Resulullah uÄŸrunda, böylece o gün onlar,
Hepsi, mal ve canını, hep ortaya koydular.
İki de kadın vardı aralarında, fakat,
Onlar ile, sadece söz ile oldu biat.
Resulullah onlardan, söz aldı ki bir daha:
(Bir ÅŸeyi ÅŸerik, ortak koÅŸmayınız Allah’a.
Hiç hırsızlık ve zina, iftira etmeyiniz.
Kız çocuklarınızı, asla öldürmeyiniz.
Yalan söylemeyin ki, çirkindir bu da gayet.
Ve hayırlı işlere, etmeyin muhalefet.)
Onlar, Resulullahla ederken o gün biat,
Akabe tepesinden, geldi ÅŸöyle bir feryat:
(Ey KureyÅŸ, Muhammed ve Medineli müminler,
Sizinle savaÅŸ için, ittifaka girdiler.)
Resulullah buyurdu: (DuyduÄŸunuz bu feryat,
Akabe şeytanıdır, eylemeyin iltifat.)
Sonra o müminlere, bunu müteakiben,
Buyurdu: (Yerinize dönünüz ÅŸimdi hemen.)
Medine’den Resulün yanına gelmek ile,
Onlar, Muhacirinden oldular böylelikle.
|