İkinci günü dahi, mücadele ve kıtal,
Geç saatlere kadar, devam etti bu minval.
Fırsat bulamadılar Eshab namaz kılmaya.
Gelip arz eylediler, Resul-i kibriyaya.
O da, üzüntü ile buyurdu ki: (Vallahi,
Savaşın şiddetinden, kılamadım ben dahi.)
Nihayet yatsı vakti, bir saldırı yaptılar.
O müÅŸrik sürüsünü, bir anda dağıttılar.
MüÅŸrikler de, bu cenkte, yorulmuÅŸlardı gayet.
Gece, çadırlarına çekildiler nihayet.
Geldi mücahidler de, çadırına Resulün.
Ve lakin kendisini gördüler gayet üzgün.
Hatta beddua etmek, pek âdeti deÄŸilken,
Kâfirlere, beddua eyledi kederinden.
Buyurdu: (Uğraştırıp, nasıl ki bizi onlar,
Namaz kıldırmadıysa gün batıncaya kadar,
Allahü teâlâ da, onların evlerine,
Doldursun ateÅŸleri, hem de kabirlerine.)
Sonra öÄŸle, ikindi ve yatsı namazını,
Kıldı Eshabı ile birlikte kazasını.
MüÅŸriklerin gayesi, ÅŸu idi ki o zaman:
İslam’ı, tamamiyle kaldırsınlar ortadan.
Lakin Müslümanları, gündüz maÄŸlub etmenin,
Mümkün olmadığını anlayınca pek kesin,
SavaÅŸ taktiklerini deÄŸiÅŸtirip hemence,
Baskın düzenlemeye baÅŸladılar her gece.
Ve bu kararlarını tatbike başladılar.
Beni Kureyza ile, bu babta anlaştılar.
DeÄŸiÅŸik saatlerde ve deÄŸiÅŸik yerlerden,
Hücum ediyorlardı durmadan, dinlenmeden.
BaÅŸta Peygamberimiz ve Eshabı, aç susuz,
Müdafaa yaparlardı, hem yorgun ve uykusuz.
Günlerce devam etti bu ÅŸiddetli müdafaa.
Tek düÅŸman geçemedi hendekten bu tarafa.
Lakin bu cenk, önceki savaÅŸlara nisbeten,
Daha çok korkulu ve sıkıntılıydı hepten.
Åžiddetli kış ve soÄŸuk, uykusuzluk ve açlık,
Buna, Eshabın gücü yetmiyordu hiç artık.
Günlerdir çarpışmakta olan müÅŸriklerde de,
Yiyecek sıkıntısı baÅŸladı son günlerde.
Yiyecek bulamayan bir çok at ve develer,
Ölmeye baÅŸlamıştı, açlıktan birer birer.
Bunu gören müÅŸrikler, o Beni Kureyza’ya,
Birini gönderdiler biraz erzak almaya.
Beni Kureyza denen, o hain yahudiler,
Küffârın talebini derhal kabul ettiler.
Hemence arpa, buğday ve ayrıca sap, saman,
Develere yükleyip gönderdiler o zaman.
MüÅŸrikler dönüyorken yirmi yük erzak ile,
Birden karşılaştılar bir grup Eshab ile.
Sahabiler, bunlara saldırıp hepsi birden,
Bu yirmi yük erzakı aldılar ellerinden.
MüÅŸrikler, canlarını zor kurtardı kaçarak.
Mücahidler, yirmi yük bu erzakı alarak,
Gelip teslim ettiler Resul-i müctebaya.
Böylece kavuÅŸtular, çok sena ve duaya.
|