Bir ay devam etmiÅŸti, bu ÅŸiddetli çarpışma.
Mücahidler bu cenkte, çok yorulmuÅŸtu ama.
O Server, onlar için secdeye kapanarak,
Åžöyle dua ederdi Allah’a yalvararak:
(Ey darda kalmışların imdadına yetişen!
Ve ey çaresizlerin duasını iÅŸiten!
Ey Rabbim, halimizi görüyorsun muhakkak.
Bizi, bu sıkıntıdan sen kurtarırsın ancak.
Küffârın arasına tefrika düÅŸürüver.
Åžu kâfirlere karşı, eyle bizi muzaffer.)
Allah’ın Sevgilisi, son günlerde ve sık sık,
Bu şekilde dualar ediyordu hep artık.
O günlerde, küffârdan (Nuaym bin Mes'ud) diye,
Birisi, iman edip kavuÅŸtu hidayete.
Resulün huzuruna geldi hemen o zaman.
Dedi: (İslamiyet’e eyledim ben de iman.
Müslüman olduÄŸumu bilmiyor ama kavmim.
Bana ne emredersen, onu yapabilirim.)
Buyurdu ki: (Küffârın arasına gir de sen,
Onları, birbirine düÅŸür yapabilirsen.)
Dedi: (Ya Resulallah, yaparım bunu, fakat,
Her şeyi konuşmama, var mıdır izin, ruhsat?)
Buyurdu: (Harp hiyledir, söyle istediÄŸini.
Yeter ki, boz ve dağıt küffârın birliÄŸini.)
Nuaym, Resulullahtan izin aldı böylece.
Ve Beni Kureyza’ya gidiverdi ilk önce.
Dedi: (Kureyşlilere, siz yardım yaparsınız.
Ve lakin bu hususta, var mı teminatınız?
Zira maÄŸlub olursa KureyÅŸliler eÄŸer ki,
Sizi yalnız bırakıp, kaçarlar elbette ki.
Siz yalnız kalınca da, Müslümanlar gelerek,
Hepinizi, burada öldürürler tek be tek.
Bunun için onlardan, rehine almadan siz,
Asla Müslümanlarla savaÅŸa girmeyiniz.
Yanınızda oldukça ama o rehineler,
Onları bırakıp da, bir yere gidemezler.)
Nuaym, kalkıp KureyÅŸ’e gidiverdi oradan.
Dedi: (Beni Kureyza, vaz geçti ittifaktan.
Onlar, Müslümanlarla anlaÅŸmışlar gizlice.
Hatta sizden, rehine istiyorlar bir nice.
Derler ki, kureyÅŸliler maÄŸlub olursa eÄŸer,
Bizi yalnız bırakır ve Mekke’ye dönerler.
Biz de yalnız kalınca, Müslümanlar gelerek,
Hepimizi, burada öldürürler tek be tek.
Bize, yetmiÅŸ rehine verirlerse eÄŸer ki,
Biz onlara yardımcı olabiliriz belki.
Sizden alacakları o rehineleri de,
Muhammed’e vererek diyecekler ki bir de:
Sen bunları al öldür, seninle anlaÅŸalım.
Kureyşlilere karşı, birlikte savaşalım.
Buna karşı sen dahi, Nadiroğullarını,
Affederek bağışla onlara yurtlarını.
İşte, Beni Kureyza bu niyet ile, yarın,
Rehine isteyecek, vermeyin siz de sakın.)
|