Nuaym, yahudilere ve KureyÅŸ’e giderek,
Araya bir tefrika soktu yalan diyerek.
Zira Resulullahtan almıştı ÅŸöyle izin:
(Harp hiyledir, bu yüzden herÅŸey diyebilirsin.)
İlk Beni Kureyza’ya gitti ve dedi ki: (Siz,
Niçin KureyÅŸlilerden rehin istemezsiniz?
Zira onlar, bu harpten maÄŸlub çıkarsa eÄŸer,
Sizi yalnız bırakıp, hep Mekke’ye giderler.
Sizin ise, yeriniz yakın Müslümanlara.
Gelir ve öldürürler sizleri harpten sonra.)
Yahudiler, Nuaym’ın sözünü dinleyince,
Hak verip, teÅŸekkürler ettiler ona nice.
Nuaym ise, oradan KureyÅŸ’e gitti hemen.
Dedi: (Beni Kureyza, rehine ister sizden.
Onları, Muhammed’e teslim edeceklermiÅŸ.
Muhammed de onlara, bazı ÅŸeyler söz vermiÅŸ.
Yani Beni Kureyza sizlerden ayrılmışlar.
Gidip Müslümanlarla anlaÅŸmaya varmışlar.
Rehine isterlerse sizlerden bugün yarın,
Sözlerine inanıp, vermeyin aman sakın!)
KureyÅŸliler dinleyip, eylediler çok hayret.
TeÅŸekkür eylediler kendisine begayet.
Ertesi gün, KureyÅŸ’in komutanı, bu kere,
Åžöyle haber gönderdi iÅŸbu yahudilere:
(ZorlaÅŸtı bizim için, artık burada durmak.
Zira hayvanlarımız ölüyor aç olarak.
Siz ve biz, bir hazırlık yapalım da bu gece,
Kuvvetli bir hücuma geçelim beraberce.)
Lakin Beni kureyza, dediler ki cevaben:
(Biz Cumartesi günü çatışmayız esasen.
Birlikte savaÅŸmamız için de yine bizzat,
Rehin vermelisiniz bizlere bir çok zevat.
Zira siz, bu savaÅŸta maÄŸlub olur iseniz,
Bizi yalnız bırakıp, geriye gidersiniz.
Rehin bırakırsanız bir kısım insanları,
O zaman gitmezsiniz, bırakıp da onları.)
Kureyş komutanına ulaşınca bu haber,
DüÅŸündü ki: Nuaym'ın doÄŸruymuÅŸ sözü meÄŸer.
Ve haber gönderdi ki onlara çok kızarak:
(Size, tek adam bile vermem rehin olarak.
Yarın harp ederseniz yanımızda, ne a’la,
Yoksa biz döneceÄŸiz, kalmayız daha fazla.)
KureyÅŸ’ten bu haberi alınca yahudiler,
(Nuaym'ın o sözleri doÄŸru imiÅŸ) dediler.
Ve gelen haberciye dediler ki: (Söyle git.
AnlaÅŸamayacağız sizinle hiçbir vakit.)
Böylece korku düÅŸtü kâfirlerin kalbine.
O zaman geldi Cibril Allah’ın Habibine.
Bir müjde getirdi ve dedi: (Ya Resulallah!
Kasırga gönderecek küffâra cenâb-ı Hak.)
O Server çok sevinip, diz üstü oturarak,
Mübarek ellerini ileri uzatarak,
Dedi ki: (Ya ilahi, Eshabıma ve bana,
Acıdın, bunun için hamdediyorum sana.) |