Ana Sayfa >  Peygamber Efendimiz > Mute Gazası > Hazret-i Zeyd’in şehadeti
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Hazret-i Zeyd’in şehadeti

Derhal (Zeyd bin Harise), verdi bir hücum emri,
Mücahidler ok gibi fırladılar ileri.

Üçbin mücahid vardı, yüzbin kâfire karşı,
Başlamıştı tarihin en ibretli savaşı.

Otuz rum düşüyordu o gün her mücahide.
Buna rağmen kâfirler azalırdı git gide.

Kılıçlar, şimşek gibi kalkıyor, iniyordu.
Her vuruşta, birkaç rum yere devriliyordu.

Mücahidler, düşmanın ortasına daldılar.
Ve düşman saflarını, birbirine kattılar.

At kişnemeleriyle kılıç şakırtıları,
Tekbir sedalarıyla, (Ah yandım!) nidaları,

Mute’de, asumana yükseliyordu o an.
Ve kan gölü haline geliyordu o meydan.

Her kılıç sallayışta, birkaç baş düşüyordu.
Müslümanlar, rumları ot gibi biçiyordu.

Zeyd bin Harise dahi, ordunun en önünde,
Düşmana, arslan gibi saldırırdı o günde.

Bir ara, düşmanların attığı birkaç mızrak,
Mübarek vücuduna saplandılar uçarak.

Sonra birkaç mızrak da, giriverdi sırtından.
Delik deşik olmuştu vücudu Zeyd’in o an.

Böylece yere düşüp, hiç etmedi hareket.
Şehidlik rütbesine kavuştu en nihayet.

Lakin İslam sancağı, henüz yere düşmeden,
(Cafer bin Ebi Talip) yetişip tuttu hemen.

Onun yerine geçip, sancağı kaldırarak,
Salladı kılıcını düşmana haykırarak.

Bir elinde sancakla, daldı küffâr içine.
Gönderdi birçoğunu, Cehennem ateşine.

Bir yandan arslan gibi, seri cenk ediyordu.
Bir yandan da Eshaba cesaret veriyordu.

Adeta şimşek gibi kılıç sallıyordu hem.
Kendinden geçmiş halde, savaşırdı muhteşem.

Safları yara yara, içerlere dalmıştı.
Rumların ortasında, tek başına kalmıştı.

Bu gidişin, dönüşü olmadığını dahi,
Çok iyi biliyordu kendi de bizatihi.

Kükremiş arslan gibi saldırırdı küffâra.
Kâfirler, bir kolunu kopardılar bir ara.

Hemen öbür koluyla, sancağı kaldırarak,
Dalgalandırdı yine, havalarda tutarak.

Kâfirler koparınca sonra öbür kolunu,
İki pazusu ile, kaldırdı yine onu.

Kesik kolları ile bastırarak göğsüne,
İslam’ın sancağını düşürmedi o yine.

Fakat peş peşe inen kılıç darbelerinden,
Şehadet rütbesine kavuştu çok geçmeden.

Sıcak kumlar üstüne serilirken cesedi,
Temiz ruhu, Cennete uçuverdi ebedi.

İslam’ın sancağını, düşmeden mücahidler,
Tutarak, (Abdullah bin Revaha)ya verdiler.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
10.10.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı