Peygamber-i ziÅŸânın vefat edeceÄŸine,
Cümle Eshab üzülüp, düÅŸtü keder içine.
Hazret-i Ebu Bekir, bunu sezip evvela,
Derin üzüntüsünden baÅŸladı aÄŸlamaya.
Resulün gözünden de, o an yaÅŸ akıyordu.
Sahabe-i kirama bakıp ÅŸöyle buyurdu:
(Din-i İslam yolunda, sıdk ile ey Eshabım!
Malını feda eden Sıddık’tan çok razıyım.
Bu ahiret yolunda bir arkadaÅŸ edinmek,
EÄŸer mümkün olsaydı, seçerdim onu elbet.)
Hutbesini bitirip, minberden indi yine.
Hazret-i AiÅŸe’nin teÅŸrif etti evine.
AÄŸlamaya baÅŸladı cümle Eshab-ı kiram.
Bunu duyup üzüldü Resul aleyhisselam.
Ali bin Ebi Talip ve Fadl’ın kollarına,
Girip, geldi tekrardan Eshabının yanına.
En alt basamağına oturup minberinin,
Eshabına, ÅŸöylece nasihat etti o gün.
(Ey Eshabım, siz dahi bana kavuşursunuz.
Tam Kevser havuzunun başında buluşuruz.
Ey müminler, bilin ki, kim günah iÅŸlerse hep,
Rızkının darlığına bu hali olur sebep.
İtaat ederlerse Allah’a eÄŸer kullar,
Valiler de, onlara şefkatli davranırlar.
Fısk, fücur ve taÅŸkınlık yaparlar ise ÅŸayet,
Valilerinde dahi, bulunmaz hiç merhamet.
Hayatım, sizin için nasıl hayırlı ise,
Ölümüm de hayır ve rahmettir hepinize.
EÄŸer ben bir kimseyi, haksız yere dövmüÅŸsem,
Veyahut bir kimseye, fena söz söylemiÅŸsem,
Onun da, aynı sözü bana söylemesine,
Haksız bir şey almışsam, geri istemesine,
Yani benden hakkını almasına razıyım.
Ve helallaÅŸmak için, karşınızda hazırım.
Çünkü dünya cezası, ahiret azabından,
Hafif olup, kurtulmak kolaydır bugün bundan.)
Hutbesinin sonunda buyurdu: (Ey Eshabım!
Sizi, Hak teâlânın hıfzına ısmarladım.)
Bu ÅŸekilde buyurdu ve indi minberinden.
Kendi odalarına çekildi sonra hemen.
Åžiddetli aÄŸrıların olduÄŸu bir gün yine,
Topladı Sahabeyi mescid-i şerifine.
Buyurdu: (Ey Eshabım, benim sizden ayrılık,
Zamanım, bu aralar pek yakınlaştı artık.
Kimin benden bir hakkı var ise, gelip alsın.
Åžimdi ödiyeyim de, ahirete kalmasın.
Yahut helal etsin ki hakkını o Müslüman,
Kavuşayım Rabbime ben de borcum olmadan.)
Sonra minberden inip, teÅŸrif etti evine.
Ve sonra hastalığı çoÄŸaldı günden güne.
|