Allahü teâlânın Resulüdür o Server,
Onun hatırı için, her ÅŸeyi ihsan eder.
Hatim-i Esam var ki, evliya-yı kiramdan,
Resulün ravdasına gelip durdu bir zaman.
Dedi ki: (Ya ilahi, Resulünün kabrini,
Ziyarete geldim ben, eli boÅŸ koma beni.)
O esnada, gaibten duyuldu ki ÅŸu nida:
(Ey kulum, Habibimin türbesinde ÅŸu anda,
Senin ile birlikte kim varsa cemaatten,
Onun hürmeti için af eyledim tamamen.)
İmam-ı Kastalani hazretleri de yine,
Buyurdu ki: (ÇekmiÅŸtim bir derdi bir kaç sene.
Doktorlar, çaresini bilmeyince bu iÅŸin,
Dua ettim Rabbime, Resulün hakkı için.
Tam o gece, rüyamda gördüm bir mübarek zat.
Elinde bir reçete tutuyordu o bizzat.
Onu bana uzatıp, dedi: Budur ilacın.
Emri ile yazıldı zira Fahr-i Cihanın.
Uyanıp, tatbik ettim o reçeteyi aynen.
Allah'ın izni ile şifa buldum tamamen.)
Kıyamette, kabirden önce O kalkacaktır.
Üzerinde Cennetten elbise olacaktır.
Ve burak adındaki bir Cennet hayvanına,
Binerek gelecektir o mahşer meydanına.
Liva-yı hamd denilen sancağı tutacaktır.
Her mümin, o sancağın altında olacaktır.
Mahşer halkı, bin sene bekleyip o meydanda,
Çok sıkılacaklardır o müthiÅŸ izdihamda.
Hesablar bir an önce baÅŸlasın diye hemen,
Yardım talep ederler bütün Peygamberlerden.
Lakin özür dileyip bilcümle peygamberler,
Hatem-ül enbiyaya onları sevk ederler.
Peygamber efendimiz, ÅŸefaat eyleyince,
Herkesin hesapları görülür ince ince.
İlk Onun ümmetinin görülür hesapları.
Ve tartılır Mizan’da günah ve sevapları.
Önce, Onun ümmeti Sıratdan geçecektir.
Ve Cennete ilk önce, bu ümmet girecektir.
O, nereye giderse mahşer karanlığında,
O yer, Onun nuruyla aydınlanır anında.
O, iki cihanın da reisi, sultanıdır.
Onu sevmek, elbette her Müslümana farzdır.
Hatta Resulullahı canından ve malından,
Daha çok sevmektedir elbette her Müslüman.
Bir hadis-i ÅŸerifte buyurdu ki o Server:
(Allahü teâlâyı sevenler beni sever.)
O Resulü sevmenin alameti bir tektir.
O da, Onun dinine tam riayet etmektir.
|