Ana Sayfa >  Peygamber Efendimiz > Ã‚lemlerin Rahmeti > Cehennemdeki müminler
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Cehennemdeki müminler

Mizan’da günahları ağır gelen müminler,
Topluca Cehenneme doÄŸru sevk edilirler.

AteÅŸe yaklaşınca korkup çekinirler pek.
Ve haykırmak isterler (Ya Muhammed!) diyerek.

Lakin Malik’i görüp, onun azametinden,
Peygamberin ismini unuturlar aniden.

Sorar Malik onlara: (Siz hangi kavimsiniz?)
Derler ki: (Üstlerine Kur'an inen kavimiz.)

O der ki: (Muhammed'e inmiÅŸ idi o Kur'an.)
Peygamberin ismini duyunca onlar ondan,

Hep birden haykırırlar ve derler ki: (İşte biz,
Muhammed ümmetinden günahkâr kimseleriz.)

Ve Malik'e derler ki: (Biraz izin ver bize.
Oturup ağlayalım şu feci halimize.)

Malik izin verince aÄŸlarlar ki o kadar,
Sonunda gözlerinden yaÅŸ yerine kan akar.

Malik der ki: (Ne güzel sizin bu aÄŸlamanız.
Ama keÅŸke dünyada böyle aÄŸlasaydınız.

O aÄŸlama, ateÅŸten korurdu belki sizi.
Lakin bu ağlamanın şimdi yok faidesi.)

Sonra bir zebaniye verir ki bir talimat,
(Sen bu Müslümanların hepsini ateÅŸe at!)

Ve lakin Cehenneme düÅŸerken o müminler,
(La ilahe illallah!) diye feryat ederler.

Kelime-i tevhidin sesi ile o ara,
AteÅŸ, o müminlerden kaçar çok uzaklara.

Malik bunu görünce, emir verir ki: (Ya Nar!
Tut bu müminleri ki, çok günahkârdır bunlar.)

Ateş der ki: (Ey Malik, ben tutacağım, fakat,
La ilahe illallah diyorlar bu cemaat.)

Bir daha emir verir onları tutsun diye.
Lakin ateÅŸ, onlardan kaçar yine geriye.

Malik der ki: (Ey ateÅŸ, tut ki o kimseleri,
Zira Hak teâlânın böyledir bize emri.)

O zaman müminleri ateÅŸ gelir yakalar.
Günahlarına göre, az veya fazla yakar.

Malik der: (Yüzlerini yakma ki ÅŸimdi hele,
Zira secde ettiler Allah'a o yüzlerle.

Yine kalblerini de yakma ki hiç onların,
Zira o gönüllerde, nuru parlar imanın.)

Hak teâlâ, Cibril'e buyurur ki: (Git hemen!
Ümmet-i Muhammed’in sor halini Malik'ten).

Malik der: (Pek fenadır, dayanılmaz buna hiç.
Yandı her tarafları yüz ve kalbleri hariç.

Bu yerlerde, imanın nuru olduÄŸu için,
Buraları yakmaya gücü yoktur ateÅŸin.)

Cibril der ki: (Kaldır da bir an perdelerini,
MüÅŸahede edeyim ben dahi hallerini.)

Malik talimat verir görevli bir meleÄŸe:
(Cehennem perdesini Cibril'e kaldır!) diye.

Perde aralanınca, azap çeken müminler,
Cebrail’i görerek, pek fazla sevinirler.

Ve derler ki: (Ey Malik, kim ki bu sahib-kemal,
Zira biz, hiç görmedik böyle güzel bir cemal.)

Der ki: (Bu Cibril'dir ki, sahiptir çok haslete.
Vahiy getirir idi hazret-i Muhammed'e.)

Onlar, Resulullahın ismini duyar duymaz,
Hep birden bağırarak ederler ÅŸöyle niyaz:

(Ey Cebrail, Resule bir selam ilet bizden.
Ve acil haber götür Ona ÅŸu halimizden.)

Cibril, üzüntü ile oradan ayrılarak,
Huzur-u ilahiye varır mahzun olarak.

Hak teâlâ, Cibril'e sorar ki ÅŸu suali:
(Ümmet-i Muhammed'in nasıldır ÅŸimdi hali?)

O der ki: (Çok fenadır, hepsi ateÅŸ içinde.
Yanmış her tarafları Cehennem ateşinde.)

Hak teâlâ buyurur: (Ya Cebrail, sen hemen,
Haber ver Habibime onların hallerinden.)

Cibril, Resulullahın huzuruna giderek,
Ümmetinin halini nakleder üzülerek.

O zaman Resulullah, varır ArÅŸ-ı a’laya.
Ve secdeye kapanır Allahü teâlâya.

Rabbimiz buyurur ki: (Secdeden kalk ve iste!
Derhal kabul olunur, dileÄŸin her ne ise.)

Arz eder ki: (Ya Rabbi, ümmetin asileri,
Ateşte yanıyorlar, pek fenadır halleri.

Tek dileğim şudur ki kerem ve ihsanından,
Azad eyle onları Cehennem azabından.)

Hak teâlâ buyurur: (Ey ÅŸefkati bol Resul!
Ne ki benden istedin, indimde oldu makbul.

Onlardan kim diyorsa, La ilahe illallah,
Çıkar hemen ateÅŸten, bulsunlar Nar’dan felah.)


Oradan ayrılarak Resul aleyhisselam,
Cehenneme gelir ve Malik’e verir selam.

Malik, tazim ederek kalkar hemen ayaÄŸa.
Gösterir Cehennemi Resul-i Müctebaya.

Peygamber-i ziÅŸânı görünce ehl-i iman,
Hep birden Ona karşı ederler ah-u figan.

Derler: (Ya Resulallah, pek fenadır halimiz.
Cehennem ateşinde yandı her yerlerimiz.)

O Server çok üzülüp, hemen bunun peÅŸinden,
Kurtarır cümlesini Cehennem ateÅŸinden.

Kâfirler görür görmez, onları böyle mesrur,
Hayıflanır, üzülür, olurlar hep bi-huzur.

Derler ki: (Keşke biz de, olsaydık ehl-i iman,
Biz dahi onlar gibi kurtulsaydık buradan.)
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Güncelleme Tarihi
9.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı