Ana Sayfa >  Evliya Nasihatleri > Diken toplamakla ömrümüz geçti > Ölüm nedir?
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Ölüm nedir?

Dünya çapında meşhur o imam-ı Gazali,
Şöyle anlatmaktadır, son nefesteki hali:

Ölüm, ruhun bedene olan bağlılığının,
Sona ermesi olup, vuku bulur ansızın.

Ölüm, kulun bir halden bir hale dönmesidir.
Bir evden, başka eve göç etmesi demektir.

Zira buyuruyor ki Rabbimiz bir âyette:
(Her bir canlı, ölümü tadacaktır elbette.)

Bir şeyi tatmak ise, hayatla mümkün olur.
Öyleyse kul ölmekle, yok olmaz, hayat bulur.

Ölüm ile, bu hayat sona eriyorsa da,
Başka hayat başlıyor bu sefer de mezarda.

Ahirete nazaran, bu dünya bir hayaldir.
Ahiret asıl olup, dünya, gölge gibidir.

Kabir, ahiret ile dünya arasındadır.
Ahirete, dünyadan hem daha da yakındır.

İşte bu yüzdendir ki kabirdeki o hayat,
Daha aşikâr olup, asıldır ve hakikat.

Herkesin bir eceli, ölüm zamanı vardır.
O vakit, ne ileri, ne de geri alınır.

Bir insanın, dünyada rızkı biterse eğer,
Eceli gelmiştir ki, ruhunu teslim eder.

Ve ansızın terk edip evladını, malını,
Hazret-i Azrail’e teslim eder canını.

Nerede, ne vakitte ve hangi memlekette,
Öleceği bellidir her insanın elbette.

Doğuda öleceği takdir olduysa eğer,
O, muhakkak o yere gider ve vefat eder.

Zira anlatılır ki, bir zaman melek-ül-mevt,
Süleyman Peygamberi eylemişti ziyaret.

Bir kimse var idi ki orada olanlardan,
Melek, onun yüzüne dikkatle baktı bir an.

Hazret-i Azrail’in, ona böyle dikkatle,
Bakması, çok korkuttu o kimseyi gayetle.

Melek-ül mevt gidince, düşünüp bunu biraz,
Hazret-i Süleyman’a bu işi eyledi arz.

Dedi: (Ey Nebiyyallah, emredin de rüzgara,
Götürsün beni hemen çok uzak bir diyara.

Zira bugün çok korktum hazret-i Azrail’den.
Çok uzağa gidip de, kurtulayım elinden.)

Süleyman Peygamberin emriyle rüzgar dahi,
Hindistan’a götürdü acele o kimseyi.

Bir miktar zaman geçti, ölüm meleği yine,
Süleyman Peygamberin geldi ziyaretine.

Peygamber sordu ona: (Ey Azrail, ne için,
Yüzüne, dikkatle ve sert baktın o kişinin?)

Dedi: (Emir aldım ki, o kimsenin ruhunu,
Hindistan’da alayım, burada gördüm onu.

Sonra emir üzere, o memlekete vardım.
Onu orada görüp, ruhunu teslim aldım.)
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
20.04.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı