Ziyaeddin NurÅŸini, pek çoktu fazileti.
Çok istifadeliydi konuÅŸması, sohbeti.
Bir genç ona sordu ki: Bugün, bazı insanlar,
(Hiç kimseye su-i zan etmemeli) diyorlar.
Yani (Hiçbir kimseyi, kötü bilmemelidir.
Çünkü hiç belli olmaz, belki iyi biridir.
Yani onun, küfrünü gösteren bir haline,
Bakıp, hüküm verilmez asla kâfirliÄŸine.
Bilakis iman ehli olduÄŸunu gösteren,
Bir iÅŸ veya sözüne bakmalıdır esasen.
Çünkü iman, kiÅŸinin kalbindedir, görülmez.
Onu da Allah bilir, baÅŸka kimse bilemez.
Yani Müslümanlığı, aÅŸikâre olarak,
Kötülemeyenlere hep iyi gözle bakmak,
Ve sevmek lazımdır ki, böyle yapmak iyidir.)
Diyorlar, hakikaten doÄŸrusu böyle midir?
Bu İslam âlimi de, bu suale cevaben,
Gayet açık olarak buyurdular ki hemen:
Evladım, (Hiç kimseye su-i zan etmemeli).
Sözü, doÄŸru deÄŸildir, buna dikkat etmeli.
İşbu sözün doÄŸrusu ÅŸöyledir ki bilhassa:
(Müslümana, su-i zan etmemelidir asla.)
Müslüman olduÄŸunu söylüyorsa bir insan,
Ve bir hali yok ise küfrüne sebep olan,
Bu kimsenin bir sözü, yahut bir iÅŸi, ÅŸayet,
Hem imana, hem küfre ediyorsa iÅŸaret,
İmanlı olduğuna itibar etmelidir.
Onun için, (İmandan çıktı) dememelidir.
Ama biri, açıkca İslam’a saldırırsa,
Gençlerin imanını çalmaya çalışırsa,
Veyahut haramlardan birini, methederek,
Yaymaya uÄŸraşırsa (iyi, güzel) diyerek,
Yahut Hak teâlânın mesela bir emrine,
Gericilik veyahut zararlı derse yine,
İşte bu kimselere, hüsn-ü zan caiz olmaz.
(Müslümanım) dese de, ona hiç inanılmaz.
Ve hatta namaz kılar, Hacca dahi giderse,
Münafık ve zındıktır böyle olan bir kimse.
Bu ikiyüzlülere aldanıp da ayrıca,
Müslüman sanmak ise, ahmaklıktır açıkca.
İmanı olanlardan, razıdır cenâb-ı Hak.
Onun Peygamberi de, hem razıdır muhakkak.
Allah’ın rızasına kavuÅŸmak, bir kul için,
En büyük nimetidir elbette Rabbimizin.
Nasıl iman ve küfür, zıtsa birbirlerine,
Ahiretle dünya da zıttırlar böyle yine.
Ve asla bir araya gelemez bu ikisi.
Bir kalbde biri olsa, bulunmaz ötekisi.
Burada dünya demek, haram ve günahlardır.
Günahı terk edenler, ahireti kazanır.
|