Ahmet Mekki Efendi, âlim ve veli bir zat.
Bir gün, sevdiklerine ÅŸöyle etti nasihat:

Şu anda ecdadımız, yani dedelerimiz,
SilinmiÅŸler tarihten, biliriz herbirimiz.

BaÅŸka eski milletler, binalar ve ÅŸehirler,
Yine yok olmuşlardır zamanla birer birer.

Bu değişiklikleri yapan bir kuvvet vardır.
O da, hiç ÅŸüphe yok ki, Allahü teâlâdır.

Allah'a inanmayan bazısı var ki fakat,
Diyorlar ki: (Bunları, yapıyor hep Tabiat.)

Tabiat kuvvetleri diye tutturuyorlar.
(Her şeyi, bu kuvvetler yaratıyor) diyorlar.

Cevabında deriz ki biz de bu kimselere:
Siz, bir (otomobil)i düÅŸününüz bir kere.

Yüzlerce parça var ki, bunlar, birer ikiÅŸer,
Tabiat kuvvetleri ile mi birleÅŸirler?

Yahut da tesadüfen sularda kümelenen,
Çöp yığını gibi mi birleÅŸir bunlar hemen?

Otomobil, tabiat kuvvetleri ile mi,
Hareket etmektedir, bir ÅŸoför gerekmez mi?

Biz böyle söyleyince, o, bize gülecektir.
Ve hatta, (Hiç böyle ÅŸey olur mu?) diyecektir.

(Otomobil, elbette akıl ve hesap ile,
Ve birçok kimselerin, plan proje ile,

Çalışıp yaptıkları, bir sanat eseridir.
Yani kendi kendine olacak ÅŸey deÄŸildir.

Otomobil, ayrıca, akıl fikir yorarak,
Trafikle ilgili, kanunlara uyarak,

Bir ÅŸoför tarafından, eder ancak hareket.
Yani kendi kendine hiçbir ÅŸey olmaz elbet.)

Biz de böyle diyoruz, doÄŸrusu da böyledir.
Tabiatta her varlık, bir sanat eseridir.

(Yaprak), bir fabrikadır, çok sanatlı, muntazam.
Yine bir (canlı hücre), bir eserdir muazzam.

Bugün, fenni buluÅŸ ve baÅŸarımız diyerek,
ÖÄŸünmüÅŸ olduÄŸumuz ÅŸeyler de, hepsi tek tek,

Bu ince sanatlardan, farkına vardığımız,
Bir iki tanesidir, biraz anladığımız.

Ä°slam düÅŸmanlarının, kendilerine önder,
Diye gösterdikleri Darwin bile ÅŸöyle der:

(Gözün yapısındaki sanat inceliÄŸinden,
Tepem atacak gibi oluyor hayretimden.)

Velhasıl gayet basit bir (otomobil) bile,
Olmazsa tesadüfen, yani kendi kendine,

Åžu koca kâinatın, bu muazzam ÅŸeylerin,
Akıllara durgunluk veren bu eserlerin,

Tabiat dedikleri ÅŸey ile, tesadüfen,
OlduÄŸunu söyler mi, biraz ince düÅŸünen?

Birazcık aklı olan, bu babta der ki fakat:
(Olmaz kendi kendine bu koskoca kâinat.

Elbet ilim sahibi, sonsuz kudreti olan,
Bir Yaratıcı vardır bu âlemi yaratan.)