Avn ibni Abdullah ki, tabiinden, büyük zat.
Rabbine, gece gündüz yapıyordu çok taat.
Geceleri kalkar ve abdestini alırdı.
Sonra da, ev halkını ayağa kaldırırdı.
Derdi ki: (Gerçi zordur, gece kalkıp ibadet.
Cehennemin ateÅŸi, çetindir daha gayet.
Ey insanlar, nasılsa göçersiniz dünyadan.
O halde, göçmüÅŸ bilin kendinizi ÅŸu andan.
Nasıl olsa muhakkak, bir gün öleceksiniz.
Öyleyse, kendinizi ÅŸimdi ölmüÅŸ biliniz.)
Bir gün, günahlarını düÅŸünüp, üzülerek,
AÄŸladı göz yaşıyle, ÅŸunları söyleyerek:
(Yazık bana, vah bana, ne zordur benim işim.
Ben, bu kadar günahı nasıl da iÅŸlemiÅŸim?
Halbuki ben onları işlerken utanmadan,
Rabbimin nimetleri, yağıyordu durmadan.
Fena aldattı beni günahların lezzeti.
Şimdi gitti o lezzet, kaldı mesuliyeti.
Bir anlık zevklerdi ki, kayboldu hepsi, ancak,
Günah mesuliyeti asla kaybolmayacak.
Zira kayda geçtiler hep amel defterime.
Bunun için vah bana, vah ÅŸu kötü halime!
Ne yazık nefse uydum, düÅŸünmedim Rabbimi.
Günah pislikleriyle, hep kararttım kalbimi.
Ben ölümden kaçarım, ölüm beni kovalar.
Ne kadar kaçsam dahi, bir gün beni yakalar.
Ben onu unutsam da, unutmaz ölüm beni.
Ensemde hissederim, her an onun elini.
Yazık bana, var iken bu kadar çok günahım,
Nasıl, tövbe etmeden duruyorum Allah'ım!
MahÅŸer günü, yüzüme bakmazsa eÄŸer Allah,
Ne olur benim halim, ÅŸu garip halime vah!
O gün, ÅŸahit olunca ayaklarım, ellerim,
Rabbimin huzurunda, ne hallere girerim?
Ey nefsim, unutmazsın kendi isteklerini.
Lakin hep unutursun, Rabbin emirlerini.
Günah, haram demeden, erersin her arzuna.
Lakin yarın çıkarsın, Rabbinin huzuruna.
Ey nefsim, istersin ki, sıkıntıya girmeden,
Cennet nimetlerine eresin ebediyen.
Anında yaparsın da, her istek, arzunu hep,
Tövbeyi, ne özürle geciktirirsin acep?
Sonra bakıyorum ki, sıhhatin bozulsa az,
Ölümü, sırf o zaman hatırlarsın, bu olmaz.
Sıhhatli anlarında, niçin gaflet edersin?
Ölüm, sıhhatli iken gelmez mi zannedersin?
Niçin namazlarını kılarsın gaflet ile?
Halbuki o namazın, son namazdır belki de.
Öyle ise ey nefsim, uyan da kendine gel!
Zira bil ki, insana, ani gelir hep ecel.)
Bir gün de buyurdu ki: (ÅžaÅŸarım ÅŸu insana.
Korkmadan isyan eder kendi Yaradanına.
Şuna da şaşarım ki, Cehennem vardır diyor,
Buna raÄŸmen korkmadan her günahı iÅŸliyor.
ÅžaÅŸarım dünya fani diyen ÅŸu insana ki,
Sarılmıştır dünyaya, ayrılmayacak sanki.
ÅžaÅŸarım ÅŸuna dahi, günah iÅŸler maalesef.
Yine de, bu haline üzülüp etmez esef.
YaÅŸamasına raÄŸmen İslam’ın haricinde,
Görürsün onu dahi yine neÅŸe içinde.)
|