Yakub-i Germiyani, büyük âlim ve veli.
Nasihati, herkese olurdu faideli.
Bir gün, sevdiklerine buyurdu: (Ey insanlar!
Rabbimizin bizlere, sonsuz nimetleri var.
Bu kadar çok nimete ÅŸükretmek mümkün deÄŸil.
Zira aciz kalırlar, bu işte ağız ve dil.
Bu babta Hak teâlâ buyurur ki Kur'anda:
(Size nimetlerimi yazmak için dünyada,
AÄŸaçlar kalem olsa ve denizler mürekkep,
Nimetlerim bitmeden, denizler biterdi hep.
Bir deniz daha gelse, biterdi o da mutlak.)
Öyle kıymet vermiÅŸtir bizlere cenâb-ı Hak.
Ne görebiliyorsak yani ÅŸu kâinatta,
Ve ne göremiyorsak yerde ve gökte hatta,
Hepsi, menfaatine yaratıldı insanın.
Nasıl kıymet vermiştir Rabbimiz bize bakın.
Yıldızlar, ay ve güneÅŸ, bu koskoca kâinat,
Yeryüzünde bulunan nice hayvan ve nebat,
Hepsini, insan için yarattı Hak teâlâ.
Bir ÅŸeref ve üstünlük olur mu bundan a’la?
Allah, biz insanlara böyle kıymet veriyor.
(Sizi de, kendim için yarattım) buyuruyor.
Bu kadar nimetlere nail olan bu insan,
Hiç unutabilir mi Rabbini kısa bir an?
Unutursa, ne kadar olur fena ve çirkin.
Bundan büyük nankörlük olur mu bir kul için?
Bu, zor bir imtihandır, zira şeytan ve nefis,
Bizi, isyankârlığa sevk ederler bilakis.
Allahü teâlâdan gelen nur ve feyize,
Mani olan, bizdeki nefistir önce bize.
İnsanın kendisidir kendine asıl düÅŸman.
DüÅŸmanı, dışarıda aramayın hiç bir an.
(Ben haklıyım) demeye başladı mı bir kimse,
Tâbi olmuÅŸ demektir can düÅŸmanı bu nefse.
(Filan, on para etmez) dediÄŸi anda kiÅŸi,
Nefsin pençesindedir, bitmiÅŸtir onun iÅŸi.
BaÅŸkasını suçlamak, suçların büyüÄŸüdür.
O, nefse esirdir ki, deÄŸildir serbest ve hür.
Şaka değil ateş var, dayanılmaz an bile.
Cennet de, Cehennem de, dolacak insan ile.
Öyleyse, Rabbimizin bize ihsan ettiÄŸi,
Nimetlerin kadrini, bilelim daha iyi.
Birisi (iman)dır ki, bu, çok büyük bir nimet.
Elden çıkarmamaya, verin çok ehemmiyet.
Öbürü (vücut)tur ki, çok ÅŸükür sıhhatteyiz.
Bu büyük nimeti de, ihsan etmiÅŸ Rabbimiz.
Bu emaneti dahi, Onun razı olduğu,
Yerlerde kullanarak, tam yapmalı kulluğu.
Nasılsa eskiyecek bu vücut en sonunda.
Öyleyse bırakın da, eskisin Hak yolunda.) |