Şeyh Şaban-ı Veli ki, Allah dostlarındandır.
Kalblere tesir eden nasihatları vardır.
Bir zamanlar birinin, bir zata borcu vardı.
O devrin parasıyla, beÅŸyüz akçe kadardı.
Bunu ödemek için, çok çalıştığı halde,
Bir türlü biriktirip veremedi yine de.
Alacaklı o adam, zaman zaman gelerek,
İsterdi parasını, hem de sitem ederek.
(Biraz mühlet ver) diye yalvardıysa da ona,
O mühlet vermeyince, çok üzüldü o buna.
Ve derhal bir velinin kabrine gidiverdi.
Onu vesile edip, ÅŸöyle dua eyledi:
(Ya Rabbi, benim halim malumdur sana elbet.
Bu veli hürmetine, bu acize yardım et.
Ödiyebilmem için beÅŸyüz akçeyi buna,
Bu borcum miktarınca parayı gönder bana.)
O böyle halisane dua edip dönerken,
Hatırına Şaban-ı Veli geldi, aniden.
Huzuruna vardı ki, kimse yoktu evinde.
Diz çökmüÅŸ otururdu, ibadet mahallinde.
O içeri girince, gösterip minderini,
Buyurdu ki: (Al bunun altındakilerini.)
Halbuki henüz ona bir ÅŸey söylememiÅŸti.
Ondan başka kimse de yanına gitmemişti.
Çekinerek, bir miktar para aldı ise de,
Utancından, hepsini alamadı yine de.
Şaban-ı Veli ise, buyurdu ki o zaman:
(Rabbimin ihsanıdır, al hepsini oradan.)
(Peki) deyip o dahi, alıverdi hepsini,
O an Şaban-ı Veli, kaldırdı ellerini.
Onun için ÅŸöylece dua etti Allah'a:
(Ya Rabbi, bu kulunu darda koyma bir daha!)
Bu kişi, hem parayı, hem duayı aldı ve,
Sevinç ve huzur ile, döndü ve geldi eve.
Oradan getirdiği parayı saydı hemen.
Gördü ki, borcu kadar para almış o yerden.
Koşarak gitti hemen o alacaklısına.
Borcunu ödeyerek, ÅŸükretti Mevlasına.
Bu zat, bir sohbetinde buyurdu: (Ey insanlar!
Bilin ki, her amelden, ahirette hesap var.
O gün bütün günahlar, olur hep aÅŸikâre.
Mahcubiyet çok olur, bulunmaz ama çare.
Halbuki o iÅŸleri lalettayin bir insan,
Görecek olsa eÄŸer, mahvolur utancından.
Ve hele sevdikleri, anne, baba, kardeÅŸi,
Görecek olsa eÄŸer, ne hal alır o kiÅŸi.
Dünya ve ahirette mahcup olmamak için,
İsyan etmemelidir emrine Rabbimizin.
Zira buyuruldu ki: Haram, ateÅŸ gibidir.
Haramı işleyenler, ateşte yanabilir.
Bu dünyada, gülerek haramı iÅŸleyenler,
MahÅŸerde, aÄŸlayarak Cehenneme girerler.)
|