Bayezid-i Bistami buyurdu: Senelerce,
Nefsimi ıslah için, çalıştım gündüz gece.
Riyazet, mücahede çektim uzun seneler.
Neticede baktım ki, ölmemiÅŸ nefsim meÄŸer.
Belimde gurur, riya, ibadete güvenmek,
Her yaptığı ameli, beÄŸenip iyi görmek,
Gibi hastalıklardan mütevellit bir zünnar,
BulunduÄŸunu görüp, eyledim çok ah-ü zar.
Onun için, beÅŸ sene çektim yine riyazet.
O zünnarı, belimden kesip attım nihayet.
Bir ömür müddetince, Rabbime kulluk ettim.
Ona layık ibadet yapmayı çok istedim.
Buna kavuÅŸmak için, gayret ettim bir nice.
Hatta sabaha kadar, namaz kıldım çok gece.
Yine de namazlarım, olmadı Ona layık.
Allahü teâlâya yalvardım bir gün artık.
GözyaÅŸları dökerek dedim ki: (Ya ilahi!
Rızana vasıl olmak istiyorum ben dahi.
Rıza-i ilahiye kavuÅŸabilmek için,
Daha neler yapması lazımdır bu acizin?)
Åžöyle ilham geldi ki: (Åžu testinle ÅŸu aban,
Yanında bulundukça, olmaz bize kavuÅŸman.)
Hemence atıverdim aba ile testiyi.
Kazandım böylelikle rıza-i ilahiyi.
Sonra, Hak teâlâdan ÅŸöyle ilham geldi ki:
(Bana vasıl olmayı isteyenlere de ki:
Bayezid, kırk senedir uğraştı nefsi ile.
Bir ömür müddetince çekti de bunca çile,
Bir kırık testisiyle, bir de eski abası,
Yanında bulundukça, olmadı kavuÅŸması.
Siz, bu haliniz ile nasıl ulaşırsınız?
O rızaya kavuşmak, kolay mı sanırsınız?)
Bayezid-i Bistami vakta ki etti vefat,
Bir gece, kendisini rüyada gördü bir zat.
Ve sual eyledi ki hazret-i Bistami'ye:
(Ne gibi muamele eyledi Allah size?)
Buyurdu ki: Kabirde, bir ses duydum ilk vakit.
Diyordu: (Ne getirdin sen bize ey Bayezid?)
Dedim ki: (Sana layık bir amel edemedim.
Huzuruna, bir sürü kusurlarımla geldim.
Günah getirdimse de, ÅŸirk getirmedim ama.
Bağışla sen onları, bu doğru imanıma.)
Daha sonra, kabrime gelerek Münker-Nekir,
Sormaya başladılar: (Rabbin kim, dinin nedir?)
Dedim ki: (Onu bana sormayın ey melekler!
Bilakis beni Ona sorun ki, acep ne der?
EÄŸer kabul ederse, beni kulu olarak,
Ebedi saadete kavuÅŸurum muhakkak.
EÄŸer kabul etmezse kulluÄŸuna mâzallah,
Ne fayda, yüzbin defa desem de Rabbim Allah.)
|