Ana Sayfa >  Evliya Nasihatleri > Dünyada, en kıymetli şey nedir > Kutb-u âlem
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Kutb-u âlem

Talebesinden biri, gelerek huzuruna,
Dedi ki: (İzninizle gideyim mi Lübnan'a?

Zira duydum, o yere uğrarmış Kutb-u âlem,
Gidip onu görürsem, olur mu istifadem?)

Hiç bir şey söylemeyip, gitmeye verdi izin.
O dahi çıktı yola, o Kutbu görmek için.

Günlerce yol yürüyüp, kalmadı hiç takati.
Lübnan’a varır varmaz, gördü bir cemaati.

Bir de cenaze vardı musalla üzerinde.
Lakin onlar, sessizce otururdu yerinde.

Bu hal, o talebenin gitti çok garibine.
Yaklaşıp, şöyle sordu cemaatten birine:

(Cenaze namazını kılmazsınız, ne için?
Ve acep sırrı nedir bu sessiz bekleyişin?)

Dedi: (Kutb-u âlemi bekleriz bizler şu an.
Sen dahi otur bekle, teşrif eder birazdan.)

O bunu öğrenince, sevindi için için.
Çünkü o da gelmişti, o Kutbu görmek için.

Bir köşeye çekilip, oturmuş bekler iken,
Birazdan o cemaat, kalktılar hepsi birden.

O da kalktı ayağa, şaşkına döndü fakat.
Zira kendi üstadı Ebül Hasan’dı o zat.

Dedi: Benim hocammış beklediğim o kutup.
Ve kendi kendisine utandı, oldu mahcup.

Bu durum karşısında, dehşete düştü birden.
Bu halin tesiriyle, geçiverdi kendinden.

Kendine geldiğinde, bitmiş gördü işleri.
Üstadı da, namazı kıldırıp gitmiş geri.

Derhal sual etti ki cami cemaatine:
(O giden zat, buraya teşrif eder mi yine?)

Dediler: (Kutb-u âlem, hemen her gün, beş defa,
Teşrif edip, namazı bu yerde eder ifa.)

Dedi ki: (Ben de onun talebesiyim heyhat!
Kutup o olduğunu, bilmezdim önce fakat.

Duymuştum, Kutb-u âlem sık gelirmiş bu yere.
Harkan'dan, tâ buraya geldim onu görmeye.

Ve hatta gelmek için, almıştım ondan izin.
Lakin şimdi öğrendim iç yüzünü bu işin.

Ben Kutbu görmek için, aştım dağlar tepeler.
Öğrendim ki o Kutup, hocammış benim meğer.

Şimdi ben ne yapayım, üzmüş oldum kendini.
Siz şefaat edin de, affetsin hocam beni.)

Dediler: (Gelir yine, öbür namaz vaktine.
O gelince, halini arz edersin kendine.)

Koyuldu beklemeye, çok perişandı hali.
Az sonra teşrif etti Ebül Hasan Harkani.

Bin pişmanlık içinde yanlarına giderek,
Affını talep etti, halini arz ederek.

Üstadı, eli ile tuttu onun elini.
O, bir anda Harkan'da buluverdi kendini.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
25.04.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı