Ana Sayfa >  Evliya Nasihatleri > Aranılan hazineyi gösterdim sana > Farzlar ve nafileler
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Farzlar ve nafileler

İmam-ı Rabbani’nin Mektubat kitabında,
Şöyle buyuruluyor Nafileler babında:

(Allah’ın sevgisine, insanı kavuşturan,
Farzlar ve nafileler vardır ki dinde şu an,

Çok büyüktür bilhassa (Farz)ın ehemmiyeti.
Hiç kalır farz yanında, nafilenin kıymeti.

Bir farz, vakti içinde yapılırsa ihlasla,
Bin sene nafileden sevaptır daha fazla.

İster namaz ve oruç, isterse zikir, fikir,
Herhangi bir nafile olsa da, yine birdir.

Hatta farz içindeki sünnet veya bir edep,
Gözetilse, bunun da ecri çoktur yine hep.

Bir gün hazret-i Ömer, bir sabah namazını,
Cemaatle kılarak, gözetti Eshabını.

Lakin göremeyince birini o saatte,
Buyurdu: (Filan kimse, yok mudur cemaatte?)

Dediler: (Geceleri, o ibadet yapar hep.
Belki şimdi uykuya dalmıştır bundan sebep.)

Buyurdu ki: (Keşke o, gece hep uyusaydı.
Ve sabah namazını cemaatle kılsaydı.)

Yani İslamiyet’te, bir edebi gözetmek,
Tenzihi olsa bile, bir mekruhu terk etmek,

Bütün nafilelerden, daha faidelidir.
Tahrimi mekruhları, artık düşünmelidir.

Evet, farzlar yapılır, haramdan kaçılırsa,
Ve bütün mekruhlardan, tamam sakınılırsa,

O zaman, nafileyi yapmak da güzel olur.
Eğer böyle olmazsa, hiç bir kıymeti yoktur.

Mesela bir Müslüman, yarım gümüş alarak,
Bir Müslüman fakire, verse (zekat) olarak,

Dağlar kadar altını, nafile niyetiyle,
Dağıtmaktan, kat be kat iyidir hatta bile.

Çünkü zekat, İslam’ın farzlarından biridir.
Yani Hak teâlânın bize mühim emridir.

Nafile sadaka ve hayratın çoğu ise,
Çok defa riya olup, tatlı, hoş gelir nefse.)

Ve yine buyurdu ki: (Allah’ın rızasına,
Kavuşabilmek için, amel lazım insana.

Amelin de, doğru ve düzgün olması için,
Emir ve yasakları öğrenmek lazım ilkin.

Mesela namaz oruç, hac zekat, nikah talak,
Bütün bu bilgileri öğrenmeli muhakkak.

Bunlar bilinmedikçe, ameller doğru olmaz.
Yanlış yapılınca da, hiç sevap kazanılmaz.

Her şeyi öğrenmeden ve öğrendikten sonra,
Birer cihad vardır ki cümle Müslümanlara,

Biri, ilmi her yerde aramak ve bulmaktır.
Diğeri de, o ilmi yerinde kullanmaktır.

Hem de (fıkıh bilgisi), herkese farz-ı ayındır.
Yani her Müslümanın öğrenmesi lazımdır.

Dinimiz üç kısımdır, ilim, amel ve ihlas.
Bu üçü bulunmazsa, Müslümanlık olamaz.

Bunların üçünü de, elde ederse insan,
Olmuş olur o kimse, kâmil, olgun Müslüman.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
18.04.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı