Ana Sayfa >  Evliya Nasihatleri > Ehli sünnetten kimseye zarar gelmez > Ben su-i zan etmem
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Ben su-i zan etmem

Bir gün Mevlana Halid, hacca gitmek üzere,
Katırına binerek, çıktı hemen sefere.

Şam’a uğradığında, yalancı, fasık biri,
Gidip şikayet etti kadıya bu veliyi.

Dedi ki: (Üç ay önce, çalınmıştı katırım.
Meğer ki bu zat çalmış, görür görmez tanıdım.)

Vaziyeti öğrenmek maksadıyla o dahi,
Mahkemeye çağırdı Halid-i Bağdadi’yi.

Yalancı şahitleri dahi dinlediğinde,
Verdi kesin hükmünü yalancının lehinde.

Mevlana Halid ise, çıkınca mahkemeden,
Teslim etti katırı o yalancıya hemen.

Buyurdu ki: (Ey kişi, hükmü ile hakimin,
Anlaşılmış oldu ki, bu hayvan şimdi senin.

Lakin ben, şunu dahi söyleyeyim ki şimdi,
Bu hayvan, benim evde dünyaya gelmiş idi.

Yine de hiç kimseye su-i zan etmiyorum.
Çünkü Allah, herşeye kadirdir, biliyorum.

Benim evimde doğan bu katırı, pekala,
Senin eve koymaya, kadirdir Hak teâlâ.

Senin katırını da, benim eve koymuştur.
Madem ki hüküm böyle, bu iş böyle olmuştur.

Bağdat’tan Şama kadar binme ücretini de,
Vereyim ki, hakkınız kalmasın üzerimde.)

Tam parayı çıkarıp, o kimseye verirken,
Yalancının katırı oraya geldi birden.

Katırı görür görmez o yalancı şahitler,
Halid-i Bağdadi’den çok özür dilediler.

O hakim, daha sonra öğrendi hadiseyi.
Aradı, bulamadı Halid-i Bağdadi’yi.

O yalancı kişiyle, yalancı şahitler de,
Kaçıp, mekan tuttular Şam’dan başka bir yerde.

Bir gün de, Abdülbaki adında bir kimseyi,
Bağdat’a vazifeli gönderdi valileri.

Abdülbaki Efendi, bir ay kaldı Bağdat’ta.
Parası da bitince, kaldı çok sıkıntıda.

Açlık ve üzüntüyle günleri geçirirken,
Halid-i Bağdadi’yi hatırladı aniden.

Düşündü: O, Allah’ın bir evliya kuludur.
Benim halim, muhakkak, o zatın malumudur.

O, düşünür idi ki bunları tam o saat,
Kapısı çalınarak, içeri girdi bir zat.

Elindeki keseyi bırakıp girdi söze:
(Halid-i Bağdadi’nin selamları var size.

Buyurdu ki: Parasız kalmış olabilirler.
İşbu hediyemizi, lütfen kabul etsinler.)

Başka bir şey demeden, çıktı izin alarak.
Saydı, yirmibin altın var idi tam olarak.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
28.03.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı