O yahudi, hakkını helal eylemeyince,
Buna, hazret-i Fudayl kederlendi bir nice.
Zira çok korkuyordu kul borcuyla ölmekten.
Hem de zevk alıyordu, borcunu ödemekten.
O helal etmeyince, düÅŸtü büyük bir derde.
Zira nasıl giderdi o borçla ahirete?
Yahudi, zor duruma sokmak için Fudayl’i,
Olmayacak, zor iÅŸler teklif etti bir hayli.
Dedi ki: (İstiyorsan benimle helallaşmak,
Åžu kayalık tepeyi, dümdüz eyle kazarak.)
Fudayl razı oldu ve bir yerden buldu kazma.
Ve başladı o dağı ihlas ile kazmaya.
Bu ihlas ve azimle işe başladığından,
Hak teâlâ, Fudayl'e yardım etti fadlından.
Seher vakti bir rüzgar, Allah'ın izni ile,
Esince, o tepeden kalmadı bir iz bile.
Yahudi bunu görüp, dona kaldı hayretten.
İşte bu hal, kalbine nur saldı hidayetten.
İnsaf edip dedi ki: (Sen şimdi beni dinle.
Benden bir avuç altın almıştın ya vaktiyle,
Ben yemin etmiştim ki: Onları, bana Fudayl,
Vermedikçe, hakkımı etmeyeceÄŸim helal.
Åžu yastığın altına, altın koydum az önce.
Onları oradan al, bana getir öylece.
O bir avuç altını getir ki bana derhal,
O takdirde hakkımı, edeyim sana helal.)
Çakıl taşı koymuÅŸtu yastığının altına.
Merak ediyordu ki, dönecek mi altına?
Fudayl, yastık altına uzanınca eliyle,
O taşlar, altın oldu kudret-i ilahiyle.
Yahudi, avcundaki altın olan taşları,
Görünce, gözlerinden aktı sevinç yaÅŸları.
Kalbinde, iman nuru başladı parlamaya.
O artık hazır idi, halis mümin olmaya.
Kalkıp ona sarıldı ve dedi ki: (Ey Fudayl!
Sende ne hakkım varsa, hepsini ettim helal.
Müslüman olmam için, anlat bana dinini.
Ben de sana diyeyim, iÅŸin hakikatini.)
Bu sefer Fudayl şaştı yahudinin haline.
Dedi ki: (Söyle peki, iÅŸin hakikati ne?)
Dedi: (OkumuÅŸtum ki Tevrat’ta önceleri,
Günahına, halisen tövbe ederse biri,
Alameti şudur ki, taşı tutsa eliyle,
TaÅŸ altına çevrilir, kudret-i ilahiyle.
Çakıl taşı koymuÅŸtum, ben de yastık altına.
TaÅŸlar, senin elinde, dönüverdi altına.
Seni imtihan için yapmıştım bu iÅŸi ben.
Pâk oldu kalbim ÅŸimdi, ÅŸu küfür pisliÄŸinden.
Anladım ki, hak imiş senin dinin vallahi.
Ayrıca samimi ve halismiÅŸ tövben dahi.)
|