Ana Sayfa >  Evliya Nasihatleri > O zatın hizmetinden sakın ayrılma > Niçin göremediler?
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Niçin göremediler?

Habib-i Acemi ki, hal ehli bir kişiydi.
Hak teâlâ indinde, kıymetli birisiydi.

Bir gün emreyledi ki Haccac, adamlarına:
(O Hasan-ı Basri'yi, bulup getirin bana.)

Adamlar, köşe bucak aradılar her yeri.
Lakin onu bulmaktan, aciz kaldı her biri.

Aramadıkları yer kalmadı o beldede.
Lakin bulamadılar kendisini yine de.

Habib-i Acemi’nin bir kulübesi vardı.
Geceleri orada, hep ibadet yapardı.

Fırat kıyısındaydı kulübesi Habib’ in.
Buraya saklanmıştı Hasan-ı Basri o gün.

Haccac'ın adamları, onu bulamayınca,
Dediler ki: (Habib’ in yeri kaldı yalnızca.

Zira bakmadığımız, kalmadı şehirde yer.
Olsa olsa nihayet o kulübeye girer.)

Onu, o kulübede bulmak ümidi ile,
Gelip sual ettiler, Habib-i Acemi’ye.

Dediler ki: (Ey Habib, acaba bu günlerde,
Sen, Hasan-ı Basri'yi gördün mü bu yerlerde?)

Habib, o adamlara sert nazarla bakarak,
Hiddetle buyurdu ki: (Evet gördüm, n'olacak?)

Adamlar sevinerek, dediler ki: (Ey Habib!
Çabuk söyle yerini, bulalım onu gidip.)

Dedi: (Arıyorsanız siz Hasan-ı Basri'yi,
O, şu kulübemdedir, girip bakın içeri.)

Adamlar, bir sevinçle daldılar içeriye.
Lakin meyus olarak, çıktılar hep geriye.

Dediler ki: (Ey Habib, yalan mı söylüyorsun?
Hasan yok kulübede, niçin böyle diyorsun?)

Buyurdu ki: (Şu anda, o içerdedir, fakat,
Siz göremiyorsanız, bende midir kabahat?)

Adamlar, hayret ile bakıştı birbirine.
Dediler: (Göremedik, bakalım madem yine.)

Tekrar bir ümit ile, hep girdiler içeri.
Lakin kızgın olarak, çıktılar tekrar geri.

Dediler ki: (Ey Habib, ya yalan söylüyorsun.
Yahut da, sen bizimle istihza ediyorsun.)

Neticede adamlar, onu bulamayarak,
Terk ettiler o yeri, üzgün, meyus olarak.

Hasan-ı Basri dahi, gittiklerini bilip,
Çıktı hemen dışarı ve sordu ki: (Ey Habib!

İyi biliyorum ki, bereketinle senin,
Görmedi onlar beni, ne yaptın bunun için?)

Dedi: (Âyet-el kürsi ve İhlas suresini,
Okuyup, Rabbimize emanet ettim seni.

Dedim ki: Ya ilahi, sureler hürmetine,
Gösterme üstadımı, onların gözlerine.)

Buyurdu: (Hakikaten, adamların elleri,
Bana değiyordu da, görmüyordu gözleri.)
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
24.04.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı