Ana Sayfa >  Evliya Nasihatleri > Ä°nsanı gafletten uyandıran ÅŸey > Tasavvufun tarifi
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Tasavvufun tarifi

Maruf hazretlerine bir gün geldi bir kimse.
Dedi: (Bir sualim var, benim hazretinize.

Allah'ın sevgisine, nasıl olur kavuşmak?
Siz izah edersiniz en güzel bunu ancak.)

Hiç bir ÅŸey buyurmayıp o sual sahibine,
Götürdü padiÅŸahın kapısının önüne.

Gördüler ki, kapıda durur sadık birisi.
Sakattı hem de onun ayağının ikisi.

O kapıda, yılmadan, yıllarca duruyordu.
Oradan başka yere asla ayrılmıyordu.

Zira yoktu gidecek bir kapı ona göre.
O, bütün varlığıyle baÄŸlanmıştı o yere.

Buyurdu ki: (Ey kiÅŸi, iÅŸte böyle olursan,
Allah'ın sevgisine kavuşursun o zaman.)

Yine o, tasavvufun yaptı şu tarifini:
(Allah'tan baÅŸkasından kesmektir ümidini.

Sırf Allah'a sığınır, güvenirse bir insan,
Onun yardımı ile, her işi olur asan.)

Biri dahi gelerek, sordu Maruf Kerhi'ye:
(Kalbden dünya sevgisi, ne yolla çıkar?) diye.

Buyurdu ki: (Kalbinde, bu dünyaya muhabbet,
Olmayan kimselerle, oturup eyle sohbet.

Öyle fayda olur ki onların sohbetinden,
Kolayca kurtulursun, dünya muhabbetinden.)

Biri dahi sordu ki: (Nasıl olsun ki halim,
Taş gibi katı iken, yumuşasın şu kalbim?)

Buyurdu ki: (Ölümü hiç çıkarma yadından.
Zira odur insanı gafletten uyandıran.)

Diclenin kenarında, bir gün oturuyordu.
O sırada ilerde, bir kayık peyda oldu.

İçinde bir kaç kiÅŸi, gelmiÅŸler bir araya,
İçki içip, taÅŸkınca yaparlardı yaygara.

Yanında talebeler, üzüldüler bir hayli.
Dediler: (Ne iÄŸrençtir ÅŸu kimselerin hali.

Beddua ediniz de, boÄŸulsunlar ÅŸu suda.
Onların zararından, kurtulsun başkası da.)

Maruf-i Kerhi ise, onlara (Peki) deyip,
Åžöyle dua eyledi çok merhamet eyleyip:

(Nasıl neşelilerse şu kullar ya ilahi!
Bozma neÅŸelerini öldükten sonra dahi.)

Böyle dua edince, ÅŸaşırdı talebeler.
Hikmeti vardır deyip, sonunu beklediler.

Kayıktaki insanlar, Maruf hazretlerini,
Tâ uzaktan görünce, kestiler seslerini.

Döktüler ÅŸarapları, hem kırdılar sazları.
Titremeye baÅŸladı hepsinin a’zaları.

Kıyıya yanaşınca, huzuruna geldiler.
Ellerini öperek, çok özür dilediler.

Dediler: (Tövbe ettik yaptığımız günaha.
Dua edin, bu işi yapmayalım bir daha.)
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Güncelleme Tarihi
8.11.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanlarýn istifadesi için hazýrlanmýþtýr. Orjinaline sadýk kalmak þartýyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediði gibi alýp istifade edebilir.

Hosted by Ýhlas Net
Ziyaretçi Sayýsý