Tabiin-i kiramdan büyük bir evliyadır.
Kalblere deva olan nasihatları vardır.
Yemen’in Karn köyünde dünyaya gelen bu zat,
Hicri otuzyedi’de ÅŸehiden etti vefat.
Üveys bin Amir Karni ise de ismi esas,
(Veysel Karani) diye meÅŸhur oldu beynennas.
Resulün saÄŸlığında, Müslüman oldu, fakat,
Sahabe olamadı, görmedi çünkü bizzat.
Yemen'de deve güder, saÄŸlardı geçimini.
Hizmet maksadı ile, yapardı bu işini.
Belli ücret istemez, alırdı ne verilse.
Yarısını verirdi, sadaka gayesiyle.
Bir annesi vardı ki, gözü görmez, ihtiyar.
Onun hizmeti ile olurdu alakadar.
Ona, gece ve gündüz yaparak böyle hizmet,
Çok hayır duasını almıştır uzun müddet.
Hep yanıp tutuÅŸmuÅŸtur, Resulün aÅŸkı ile.
Ve hiç unutmamıştır Rabbini bir an bile.
Her hal ve tavrı ile, her sözü ile bu zat,
OlmuÅŸtu insanlara, bir ibret ve nasihat.
Kimseyi incitmedi, incinmedi kimseden.
Onun, insanlar ile bir iÅŸi yoktu zaten.
İbadet ediyordu Sahibine gece gün.
Ve kalbi yanıyordu, aÅŸkı ile Resulün.
Onu gidip görmeyi çok istiyordu, fakat,
Vermedi validesi buna izin ve ruhsat.
Mübarek yüzlerini, o Peygamberi ziÅŸân,
Yemen taraflarına döndürüp zaman zaman,
Åžöyle buyururdu ki: (Åžu yönden ey Eshabım!
Rahmet rüzgarlarının estiÄŸini duyarım.)
Peygamber efendimiz, yine buyurdular ki:
(Ümmetim arasında Üveys nam biri var ki,
O, Rebia ve Mudar adlı kabilelerin,
Sahip bulundukları koyun sürülerinin,
Kılları adedince, yani -pekçok- demektir,
Kimseye, mahÅŸer günü ÅŸefaat edecektir.)
Bu iki kabilede olan koyunlar kadar,
Hiç kimsenin koyunu yok idi o zamanlar.
Eshab, (Ya Resulallah, bu kimdir?) diye sordu.
(Allah’ın kullarından birisidir) buyurdu.
Dediler: (Hepimiz de kullarız, ismi nedir?
(Üveys)tir buyurunca, dediler: (Nerelidir?)
Resulullah, (Karn’lıdır) buyurunca, bu sefer,
(O, sizi görmüÅŸ müdür?) diye sual ettiler.
(BaÅŸ gözüyle görmedi) buyurunca nihayet,
Sahabe, çok ÅŸaşırıp dediler ki: (Çok hayret.
Bu derece sevgisi olsun da onun size,
Fakat koÅŸup gelmesin yüksek hizmetinize.)
|