Abdülvehhab Sancaktari “rahmetullahi aleyh”, Anadolu Evliyasındandır.
Ona, Abdullah derlerdi o havalide.
Kabr-i ÅŸerifi İznik’tedir.
İslam orduları İznik’i kuÅŸattığında, o sancaktardı.
Ve kahramanca savaştı elinde sancakla.
Çok düÅŸman askeri öldürdü.
Bir ara, düÅŸman askerleriyle fena halde sarıldı etrafı.
Kâfirler, dört bir yandan ok yaÄŸmuruna tuttular.
Vücuduna onlarca ok saplandı bir anda.
Her yerinden kan fışkırırken, o, savaşa devam ediyordu.
Derken bir kılıç darbesiyle başı kesildi.
Ama o, savaşı bırakmadı yine.
Seslendi bir arkadaşı:
- Hey, Abdullah! Başın nerede?
Hazret-i Abdullah eğilip aldı başını yerden.
Koltuğuna sıkıştırıp tırmandı tepeye.
Zirveye varınca, serildi sıcak toprağa.
Kesik başı, koltuğunun altındaydı.
Kanlı elbisesiyle defnedildi o yere.
Kazaya rıza göster!
KomÅŸularından birinin ufak çocuÄŸu hastalanmıştı bir gün.
Adamcağız bebeği kucakladığı gibi getirip bıraktı bu zatın kollarına.
Ve yalvardı:
- Efendim, dua edin de iyileÅŸsin çocuÄŸumuz.
Mübarek zat, gözlerini kapayıp, bir müddet sonra açtı.
Ve üzgün olarak genç adama dönüp;
- Kazaya rıza göstermek gerekir, buyurdu.
Adamcağız işkillendi bu cevaptan.
Büyük veli devam etti:
- Unutma, her ÅŸey gibi, çocuk da bir emanettir. Cenâb-ı Hak verir de, alır da. Bu, Onun bileceÄŸi iÅŸtir, öyle deÄŸil mi?
- Amenna hocam.
- Emaneti alınca sabretmelidir. Bağırıp çağırmak kulluÄŸa yakışmaz.
Adam korkuyla sordu:
- Yani hocam yaÅŸamayacak mı çocuÄŸumuz?
- Hayır, öyle bir ÅŸey demedim.
- Ama ÅŸifa için dua etmiyorsunuz?
- Bak evlat, gaybı yalnız Allahü teâlâ bilir. Ben olabileceÄŸi söylüyorum sana. Allahü teâlânın her yaptığını hoÅŸ görmelisin. “Sabır” acı ise de, meyvesi tatlıdır. Sabredersen çok sevap kazanırsın.
Adamcağız;
- Anladım efendim, dedi.
Ve aldı çocuÄŸunu, döndü evine.
Hanımı açtı kapıyı:
- Ne oldu bey?
- Sabır tavsiye etti sadece.
- Ne demek acaba?
- Manası açık. Takdire razı olacağız.
İkisi de “Hayırdır inÅŸallah!” deyip, neticeyi beklediler.
Çocuk, o gece ruhunu teslim etti.
İkisi de çok aÄŸladılar.
Ama sessizce ve isyan etmeden.
Çünkü tembihliydiler.
|